5
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1284
Okunma
Dün paylaştığım “HİCVİYE” başlıklı şiirimin yazılış sebebi olan kazak; (teyzemin söz verip de epey geç ördüğü kazak) bir müddet sonra elime geçince, tekrar hicivli bir şiir yazmıştım. Bugün de onu paylaşmak istedim. Keyifli okumalar…
KAZAK DESTANI
Nero işledi bize hoş bir kazak
Biz de dedik; ona, bir şiir yazak!
Başladık bu şiire, bilmem nasıl ola
Belki sevine, belki saçını yola!
Vakt-i zamanda bana söz vermişti
Amma sözü; tek lokmada yemişti
Lokması oturuverdi mideye
Çekemedi bu derdini sineye
Bir taşlama çektim bizim Nero’ya
Yer yoktu, bu derdi nereye koya!
Düşündü, taşındı; yer bulamadı
Hem tükürdüğünü de, yalamadı
Oturdu, iyi düşünüp taşındı
Düşünmekten beyni bile aşındı
Eni sonunda bir karara vardı
Çarşıya gidip yünleri de aldı
Bu sefer de bizimki naza çekti
Garip yeğen! Yazı bekleyecekti
Nero dedi: “yazın kazak giyilmez!”
Zaten kalır, bu sene de örülmez!
Neyse; o kışımız öylece geçti
Nero ise; ancak şişleri seçti
Bir gün; tam başlamıştı ki, örmeye
Görücü geldi, Nero’yu görmeye
Evin içi görücüyle dolmuştu
Bizim kazak, yine hayal olmuştu…
Mustafa GÜL (Hamdi)
(20.02.1993)
5.0
100% (5)