İbadet, takva, ihlas; Müslümanın hasletidir
Dünyaya aşırı bağlanmaksa; cehaletidir
Peygamber efendimiz şöylece buyurmuşlar ki;
“Dünya; mü’minin zindanı, kâfirin cennetidir.”

Senin olsa da dünyanın en muazzam serveti
Etmez cenettin sinek kanadı kadar lezzeti
Ahirete nispeten yok herhangi bir kıymeti
“Dünya; mü’minin zindanı, kâfirin cennetidir.”

Mü’min insan; hayatını asla sınırsız sanmaz
Lezzetler hep geçicidir hepsi burda yaşanmaz
Bu sebeple gösterişe, şatafata aldanmaz
“Dünya; mü’minin zindanı, kâfirin cennetidir.”

Ruh mu gider ahirete, yoksa fani beden mi?
Kim kaldı ki bu dünyada, ölmem sanan deden mi?
Mü’min dert çeker burada söyleyeyim neden mi?
“Dünya; mü’minin zindanı, kâfirin cennetidir.”

Rahatlık arama dünyada, ahireti düşün
Kazanmak veya kaybetmek cenneti, esas işin
Ecrini alamazsın sevabın, verilmez peşin
“Dünya; mü’minin zindanı, kâfirin cennetidir.”

Kâfir; ağzıyla kuş tutsa yahut da çıksa aya
Bu uğurda gök yarılsa, bizler kalsak da yaya
Mü’min insan; kesinlikle bel bağlamaz dünyaya
“Dünya; mü’minin zindanı, kâfirin cennetidir.”

Hep birlikte arzı tümden fesada verseler de
Mazlumlara kıyarak cesetleri serseler de
Allah’a İnanmayıp ahiret yok deseler de
“Dünya; mü’minin zindanı, kâfirin cennetidir.”

Takıp takıştırıp, giyinsinler en âlâ kürkü
Hayat çok kısa; bazen bir masal, bazen bir öykü
Bırakın onları da eğlenip dursunlar, çünkü:
“Dünya; mü’minin zindanı, kâfirin cennetidir.”

Mü’min; bağlamaz kalbini dünyaya, etmez nazar
Bilir ki, sonunda varacağı duraktır; mezar!
Hesap günü denk olur mu, Süleyman ile Sezar?
“Dünya; mü’minin zindanı, kâfirin cennetidir.”

Kimsenin yok ki yarına kalmak için senedi
Hayat zamanla sınırlı, ahiretse ebedi
Kendine gel, sakın ola terk etme şükrü, hamdi!
“Dünya; mü’minin zindanı, kâfirin cennetidir.”

Mustafa GÜL (Hamdi)
(11.01.2017)