9
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
1082
Okunma

üzgünüm...
elimde bir sopa ile geri geri yürüyorum
bugün o kadar yıkıcıyım ki
yıkıldığım yer acı ve korku içinde çırpınıyor
yeni bir yıla doğru sensizim
nazar boncuğu düşmüş bir yüzük parmağımda
habire örgüme takılıyor
nerede yaşadığımı gördün
neden bırakıp gelemediğimi de anlıyorsundur.
yansıman dahi yok
burası gözleme’n tepesi sevgili, buralar soğuk
burası yokuştur hep, bazen çıkmaz sokak
espriye mecalim yok uykum var
puslu havanın arenasında
bahanelere sığınıp sızıyorsun gözyaşımdan içeri
yine rüyâmdasın y’anmaya hazır mıyım bilmiyorsun
"kavuştuk mu?" diye sorardın ya
daha değil sevgili sihirli değneğim yok
çığlık çığlığa uğultular kulağımda
başın avuçlarım arasında sendeliyor
ayışığının gölgesindeyiz
farları açık kalan bir arabanın
yüksekçe müzik sesine karışıyor
dudaklarının için için kıpırdaması
öfkene kapılıp kurşun yemişsin
gözlerim senden önce değiyor karın boşluğuna
pişmanlığın muhteşem senaryosuyla
yılları koyup salıncağa
rüzgârla hâlâ mücadele etmeye çalışıyorsun
on sene evveli gözlerin
bakışların her seneden bir yıl eritiyor ve ellerim çaresiz
dizlerimi yumrukluyor nefesin
5.0
100% (13)