45
Yorum
68
Beğeni
5,0
Puan
3317
Okunma

elbette ki bir aşk yağmurudur gönlü ıslatan
sicim gibi sarılı verince yüreğe
hayat hep boşa meşgale
gözlerinin derinliğinde kayboluverir gözlerin
okları ise kalbinin tam orta yerinde
birden bire usunu kaybeder gönül meleğin
körkütük kalır yürek çırpıntıların
küreği kırık bir sandal gibi
sağa en çokta sola kayıverirsin
suyuna kapılırsın göğsü kabarık denizlerin
hicranlı havalarda bilinmeze düşer aşk kayığın
hayat bu yapar yine cilvesini bir daha
kopuk mu kopuk
ruhun uçuverir ak bulutlarda
bir gün fitne fücur araya girince
onarılmaz bir yara açılıverir o an yüreğinde
kaçıp da gider tüm neşe kaynağın
o eski huzur dolu günlere öyle hasret kalırsın ki
ah bir bedende çift yürek hep atabilse ya
hasudundan kudursun o garip yalnızlığın
o çöl yalnızlığından kavuştursa ya gönlünü suya
tez vara bilsen vuslata incinmeden
ve tüm gönüller ayrılı verse ne olurdu şu özlemlerden
ne mümkün ki
illa ki bir fesatlık çıkar ya gönüllerde
kıskançlık denilen kör gözlerle
kalınır yarınları olmayan fitnelerin içinde
kim bilebilir ki sevgi hançerinin
maşukuna bu kadar keskin olacağını
gönle döşenmiş saçlarıyla
uğruna adanan koca bir ömür ile
iki beden kopuverir orta yerinden
hiç sevmeyenler el ele tutuşurken
kim bilir kime kısmet
hangi soğuk ten ısıtılır hışımla
o sevecen duygular öldürülürken
belki bir hastane odasında
inim inim inler çarşafa feryadı gömerek
i
n
a
t
l
a
dönemez ki gurur ve kibre uymayarak
ıslatır o güzelim gözler yatağına şıp diye damlayarak
belki de bir musalla taşında yatar
aptallığına galebe çalmayarak
beyazlar bedeni kaplar
toprak girince kör gözler ancak doyar…
(31.12.2016) AZAP…
5.0
98% (49)
4.0
2% (1)