Sormadı ki suçumu cezamı veren amir,
Derdi olmazsa eğer yazmazdı bunu şair.
///////////////////////////////////////////////


O güzel süreyyayı bana baştan anlatın,
Kandilleri üfleyip söndürmeyin ha aman.
Ölüm ile ölmezsem bir haraba fırlatın,
Benim yerimede siz gidin ölün o zaman.

Ben yoksul sokakların bir gece bekçisiyim,
Saadet serabında bir gönüle atıldım,
Fırtınaya kapılmış sandal kürekçisiyim,
Martılarla sevenler ordusuna katıldım.

Rüzgârın her busesi salkım salkım zülfünde,
Gökkuşağı altında yediveren boylusun
Lambada alev titrer şamdanlar güldüğünde,
Ay gibi gökyüzünde telli, pullu soylusun.

Gülizarın bağından ısrar etme be bülbül,
Kiracısın konakta elini salla camdan.
Bir bahar hazanında kurudu sevdiğin gül,
Mum misali eridi bir vazoda akşamdan.

Kapıları kapatma yeller savursun közü,
Sinekli kulağıyla yaşayan koca öküz,
Eyyâmı perişanken sanki körmüydü gözü,
Kirpiğinde yaşları taşıyan koca öküz,

Kuruyunca çatladı ta ağzımın tavanı,
Bir dereye döküldü inci mercan dişlerim.
Nede güzel bilirdi ekşisini yavanı,
Kundaklara belendi ipekten gülüşlerim.

Saçının bir kaç teli sanki bu gün ağarmış,
Bundan sonra ben değil yıllar çeksin cefanı,
Güneş her seher vakti ağlayarak doğarmış,
Ne öz anan, ne baban kullar çeksin cefanı.

Göz yaşıyla ıslanmış yüreğimin yastığı,
Lodos rüzgârı gibi çıkıp gittin odamdan,
Sûkutun izi ahşab duvarlara astığı?
Son arzun son isteğin kurtarır mı idamdan

////////

Mana içinde mana yazdım hayata dair
Sureyya yı anlattı Haruni denen şair

HARUN YILDIRIM