27
Yorum
35
Beğeni
5,0
Puan
941
Okunma

Kerem yandı Aslı Hanın aşkına
Ocağına ataş düştü kül düştü
Mecnun Leyla diye döndü şaşkına
Kısmetine sahra düştü çöl düştü
Gözlerim yollarda kulağım seste
Dost beni bıraktı demde heveste
Turna gökyüzünde kumru kafeste
Bülbüle de bir dikenli gül düştü
Poyrazoğlu möhlet dolduğu zaman
Vaktiyle saati geldiği zaman
Herkes nasibini aldığı zaman
Bana parça parça bir gönül düştü
Ahmet Poyrazoğlu
Ahmet POYRAZOĞLU
1951 yılında Van’ın Erciş İlçesinde doğdu. Karakoyunlu Türkmenlerindendir. Âşıklık geleneğini sürdüren bir aileden Güllü Hanım ile Enver Bey’in oğlu olarak dünyaya geldi. Coşkun olan soyadını Poyrazoğlu mahlasını alınca değiştirdi. 8 çocuklu bir aileden geliyor. 2 çocuk babası.
Dedesinin kardeşi şairdir. Büyük abisi Haydar Giryani ile birlikte diğer abisi Ömer Ummani de saz çalar türkü söylerler. Baba tarafı Varak soyundan gelmektedir, Güney’den Antep dolaylarından gelmişler. Anne tarafı ise Ercişli. Asıl mesleği öğretmenlik olan Ahmet Poyrazoğlu, gözünü ozanlık geleneğini sürdüren bir ailenin içinde açtı. Öyle ki anne ve babası kavga ettiklerinde türkülerle atışırlardı.
Abisi Âşık Ummani nedeniyle yörenin ozanları evlerine sürekli gelip giderlermiş. Özellikle Erzurum ile Kars yöresinin ozanları gelirmiş. Bu bağlamda Emrah ve Emin Cihani’den etkilenir. Ercişli Emrah, Âşık Davut, Emin Cihani, Mehmet Çağlar yörenin diğer ozanlarıdır.Haksızlıklar, hukuksuzluklar üstüne; doğaya duyarlı, çevreci konularda yazıyor ve söylüyor.
Şiir yazma yetisini doğuştan aldığına inanıyor. Köy odalarının yerini sahneler alınca, yöresellikten de çıkıldığına inanıyor.Erguvan Yayıncılık’tan kitabı çıktı. Beğendiği ozanlar arasında, Şeref Taşlıova, Feryadi, Mürsel Sinan, Feymani, Fuat Çerkezoğlu gibi ozanlar bulunuyor.
Türkçeye âşık olduğu için Poyrazoğlu soyadını seçti. Konya, Sivas, İstanbul ve daha bir çok yerde etkinliklere katıldı. Dereceler aldı.
Bağlamayı kendi kendine öğrendi ve sazı uzun sap çalıyor. Atakan Çelik eserini okudu. “Yücedağım yağar bana kar o yandan”, “Taşlara çaldım bağrımı ezem dedim ezilmiyor” piyasada hala okunan türküleri. “Bizim yaylaların yeli eser inceden inceden” adlı derlemesi bir çok sanatçı tarafından okundu. Çok sayıda plak, kaset ve cd si var ve doğaçlamayı önemsiyor.
Atatürk, Van, Sivas, Orhangazi, Selçuk Üniversitelerince hakkında akademik çalışmalar yapıldı, tezler hazırlandı. Pek çok televizyon ve radyo programlarına katıldı, reklam filmi de yaptı. Bir çok gazete ve dergide hakkında yazılar yayınlandı.
*
DÜŞTÜ
Seviyorum dedim, biraz utandı
Nazlı yârin, yanağına, al düştü
Öyle ki gönlüme sevgi katandı
Sanki dudağından, söze bal düştü
Seven sevdiğini, almıyor niçin
Haydi kolay ise siz yardan geçin
Samanlık seyran ya, sevenler için
Payımıza hasır, bir de çul düştü
O, aşk duygusunu, güzelle tattım
Mutlu olmak için, bir adım attım
Tutunmak üzere, elim uzattım
Bu bahar da bize kırık dal düştü
Güneş kavurmasın o beyaz teni
Sakınırım canan kendimden seni
Ben onu sevdim de, ama o beni
Desene bize de, yine fal düştü
Sevenler zevk ile, gülüşüyorken
Şanslılar hedefe, ulaşıyorken
Herkes kotra, yatla dolaşıyorken
Bizim bahtımıza, köhne sal düştü
Neye yarar yoksa, aşkın visali
Bakın hele çoktur bunun emsali
Hani dut’u yemiş, bülbül misali
Sustu konuşmuyor, dile lâl düştü
Atmalı insanlar ürkülerini
Yenmeli mutlaka, korkularını
Lüzumsuz der sen de, türkülerini
Alıp sazı ele, bize çal düştü
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
5.0
100% (30)