24
Yorum
38
Beğeni
5,0
Puan
1139
Okunma

Değerli dostlar. Buğulu camlar serisine ara vermiştim...Bu seri 16’ncı yüz yıldan günümüze, Halk Ozanlarını tanıtma, onların bir eseri, hayat hikayesi ve benim o esere yazdığım bir nazire şiir yer alıyor.İnşallah ileride kitaplaşacak, kaynaklaşacak, gelecek nesillere bu şekilde aktarılmış olacak.Birileri Türkiye’de aşıklık geleneğinin devamı için bu tür çalışmalar yapmalıdır. Ben bu Ülkenin bir ferdi olarak üzerime düşeni yapıyorum. Kim bilir zaman gelir, birileri de AŞIK LÜZUMSUZ’u kaleme alır. Sayfama uğrayan tüm gönül dostlarıma, sevgi, selam ve saygılarımı sunuyorum....
BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI
535-AŞIK AYDINER
Dağlara
Yaşamak kolay mı bu Ankara’da
Gitmek istiyorum bizim dağlara
Başkentte olsam da gönlüm orada
İki de bir dalar gözüm dağlara
Şimdi bizim köyler dönmüş virana
Hasret kaldık eşe dosta yarana
Haber salsam yaylalar da durana
Bilemem geçer mi nazım dağlara
Gönül kalkıp gitmek istiyor köye
Göğüs gerer katlanırım her şeye
Bir deyiş söylesem benden hediye
Türkülerle gitsin sözüm dağlara
Ferhat Şirinine kayalar aştı
Nice sevdalılar dağlara koştu
Tezene çaldıkça tellerim coştu
Figan eder ağlar sazım dağlara
Ah çektirdin yüreğimi dağlattın
Alı soydun karaları bağlattın
Adem Aydıner’i yine ağlattın
Feryadım dağlara sızım dağlara
Aşık Aydıner
1989 yılında Ankara’da doğdu. Asıl adı Adem Aydın’dır. İlk ve ortaokulu Ankara’da okudu.
Aslen Sarıkamış’ın Aşağı Micingirt (şimdiki adı İnkaya) köyündendir. Yaklaşık 7 yaşında bağlama çalmayı öğrenmeye başladı. Aşıklık geleneği ve şiirle de yine küçük yaşlardan itibaren ilgilendi. 9 yaşından itibaren şiir yazmaktadır. Liseye başladıysa da aşıklığa ilişkin bilgisini pekiştirmek için yarım bırakıp tümüyle bağlama ve şiire yöneldi.
Murat Çobanoğlu (1940-2005), Reyhani (1932-2006), Sarıkamışlı İhsani gibi aşıklardan etkilenerek şiir yazmaya başladı. Ancak geleneğe ilişkin temel bilgileri Aşık Yakup Temeli’den öğrendi. Mahlası da Aşık Temeli tarafından verildi.
Seslendirdiği usta malı türkülerle belirli bir çevrede duyulan Aşık Aydıner, değiş yerlerde bazı etkinliklere katıldı.
DAĞLARA
Sığınak ararsam, hazırdır hani
Yasladım sırtımı, özüm dağlara
Derdim anlatırım, dinlerler beni
İçimde ateşim, közüm dağlara
Gözesinden, salarını, içtiğim
Yaylasına bellerinden geçtiğim
Manzaranın, güzelini, seçtiğim
Görkemli duruşum, pozum dağlara
Gök gürlesin, şimşekler de çakınca
Deresinden, sel suları, akınca
Tepesinden ak bulutlar çıkınca
Dönerim her zaman yüzüm dağlara
Her dağın örtüsü, kendine özel
Hazanda yapraklar, dökerken gazel
Her mevsim görüntü ayrı bir güzel
Hem kışım, hem de, yazım dağlara
Sarp kayalıkları, doğal bir duvar
Her aşık bildiği dağları över
Kaval eşliğinde, dolaşır davar
Nahar’ım, koyunum, kuzum dağlara
Yavuklusun alır, sığınır dağa
Köpürür kızını, vermeyen ağa
Haykırır emrini, ırgat, uşağa
Gün olur sürülür, izim dağlara
Toprağa, taşına, kurban olurum
Böyle bir cenneti, nerde bulurum
Her karışı, ayrı güzel, bilirim
Lüzumsuz diyor ki, tezim dağlara
Sadık DAĞDEVİREN
5.0
100% (32)