17
Yorum
34
Beğeni
5,0
Puan
2087
Okunma

Mahrem bir gölge mi belledin hüznü,
Körüklü yolculuğumun ucu kırık süsü
Tüm bellediğimin takdiri ne ise.
Aykırı düş/üşler biriktiriyorum:
Mealinde gizem yorgunluk zaten
Tefrikası yüreğin.
Mabedinde kan gövdeyi götürüyor
Heybetli cümlelerin:
Kani olduğum düş perimin ihtilali kadar da derbeder
O tebaası yitik şehirler:
Yitik nizamların pergelinde tutuklu ekseni
O batıl düşlerin yüreğinin kınında
Esef yüklü dominant bir tümce
Yine Kabil’i yitik bir seyirde
Mütereddit bir gölge kadar da iflah olmaz yetilerim.
Damgalı gölgelerin mürşidi üç beş kelam,
Sayacı zaten bozuk yüreğin ritminde
Tutuklu kaldığım bir düş’ün hazin mabedi:
Aşkı aşkla yıkayan bakir tümcelerin nezdinde
Yana yakıla ektiğim zerrecikleri yine
Yâd ettiğim dünlerden miras
Ve akıbetini bilmediğim niyazımda saklı iken
Esrikli düşlerimin kayıp güncesi.
Tanrı unuttu unutalı bakir gölgeleri
Ne çok safsata indinde şeytanın,
Kanayan yaraların merhemi saklı yine
Makberin kayıp siluetinde
Doğrayan dogmalar kadar da
Şekilsiz bir tınıda rehin verilesi
Ölümlü imlerin.
En aykırısından bir aşk ısmarla
Rüştünü ispat eden sonra,
Dilinde tüttür yanık bir türkü
Mevla’ma dönük yüzümde
Görmez misin hikmetini yolsuz kalmışlığımın
Yok iken aslı astarı.
Bir düş doğur sonra,
Kanlı ellerinin soğukluğunda
Aklanırken yüreğin kiri
Bir çocuk büyüt bu kez:
İçinde makber bellediğin ıssızlıkta çoğal
Ve çoğalt hükümranlığında aşkın
Giyin nefretin rengini
Ve isli bir yorgan döşek misali
Göm dibine kadar insanlığını.
Tayfası yüreğin ki indinde aşk;
Varlığının hezimeti yine debdebeli bir aşka
Düşmüşken yolu,
Tehir et son sözünü
Ve karala sen de adımı sanımı
Yok sayıldığım yetmezmiş gibi
Tufanında varlığın
Karıştığım hoyrat bir güncede
Yâd et gönlün isyanını
Ve en aykırısından at son bir nara:
Görünmezliğimi tescille hadi sen de
Ve yan gel yat sen de
Aralıksız esen rüzgârın nefesini yuttukça
Gönülden kaygılı bir şarkıya da düş şehrini yalnızlığın
Ve kaybol sen de
Çıkmadan can,
Sonrasında canan dediğim de yalan be sevgili,
Hele ki el üstünde tuttuğum bir gölgeden de
Kaptımsa nem,
Es gürle biteviye.
Sanrıların gölgesinde yetim düşmüşlüğü
Lanet bir tekerleme kadar da
Nizama dönük yüzü
Yine çetrefilli bir aşka ümit bağlayıp
Ortasından kestiğim düş rehberim:
Ant içip ölmelere doyamadığım,
Son bir kez demektense
Sonlara müptela iken bu yüreğin neferi
En gizemli lehçeyi de katık etmişken düşlerine
Varsıl bir yörüngede mabedimi ıskalayan
Sağanağı gök kubbenin:
Yine de andığım her bir tefrikada
Yanına çentikle yâd ettiğim ölümlü güncemin
Küpeştesinde son bir izle adeta
Yanık şarkılarımın unuttuğum sen izlekli
Bir rötuş ile bilemişken yüreğin çeperini,
Düşkün bir kıyamda
Kıyamadığım gönül muhabbetim
Yine sonlara aç bir yürek,
Sevgi iken kursağımdaki tek lokma.
5.0
100% (32)