Böylesine atik, böyle canavar
Bir dostuma selâm veresim geldi
Kim bilir nezdinde, kaç bin anı var
Dostun; dost bağına, giresim geldi.

Şiir deryasında, yüzdü yüzeli
Tanımadım böyle, insan güzeli
Adı; Halil Şakir, dostun özeli
Elimi yüzüne, süresim geldi.

İlimde irfanda, rehberdir önde
Işıklı dünyası, aydınlık yönde
Yüksek imanınla, şairlik sende
Diz gelip önünde, durasım geldi.

Adını hakkıyla, yaydı aleme
İçimden geleni, döktüm kaleme
Onu anlatmaya, yetmez kelime
Yolunda canımı, seresim geldi.

Aşktan, tasavvuftan, her şeyi yazar
Zulmeden zalimi, balyozla ezer
Haklının yanında, haksızı bozar
Böyle bir dostumu, göresim geldi.

Darılıp da beni, itmesin diye
Arkadaşlık bağı, bitmesin diye
Yıkılıp hebaya, gitmesin diye
Dostluk kalesini, öresim geldi.

Ardından konuşup, yüzüne gülüp
Varsa hasmı eğer, kökünden silip
Onu sevmeyeni, düşmanım bilip
Dikilip göğsümü, geresim geldi.

Kar düşmüş saçında, tecrübe yatar
Ona batan diken,, bana da batar
Haramı defedip, helâli satar
Dalında yerleşip, eresim geldi.

Siz de görseydiniz, böyle derdiniz
Kalmazdı ağrınız, hiçbir derdiniz
Aş,ekmek yerine şiir yerdiniz
İnanın kalemi, kırasım geldi

Necati yazdıysa, yazmadı boşa
İyide, kötüde, yanına koşa
Ya devlet başadır, ya kuzgun leşe
Deyip de safları, yarasım geldi,
Dostuma bir selâm, veresim geldi.

Necati Ocakcı 2009- Antalya