25
Yorum
53
Beğeni
5,0
Puan
3032
Okunma

Bizim de pamuk gibi kalbimiz vardı, lakin fasulye yetiştirmeye çalıştılar...
Sevdanın son durağından
alacaklı dürüyorum defterimi
menzilin gülistan olsun diyerek
uğurluyorum gideni...
Oysa;
içimdeki ağaç gün’eş’ten almıştı fidesini..
başucumdaki yelkovanlar sayarken nefesimi.
Yaralı imgeler buluşturur büyütürdü bizi
devralırdım bütün başlangıçları yeniden
olmayınca sen bitiremezdim şiirleri....
Sahi yolların karıştığı yerde yağan yağmurlara ne oldu?
sen yürüdükçe o yollar,o dağlar
bir bir gözümde yok oldu.
Bazen’lerle-bazı an’ları toplamaya çalıştıkça
avucuma doldurduğum harfler kayboldu...
Koynumda kıvrılmış bir yılan
gecemde baykuş sesleri
Özlemler bin kilometre
Haramilerin talan ettiği viran şehrim
çift kırıldım sevda ikliminde...
Başı okşanmamış yetim gibiyim
kezzaplı umutlar siyah kefen giydiriyor sürgün evime.
Göz yaşlarım kırağı düşürüyor acının surlarına
görünmez oluyorum Yusuf’un kuyusunda...
Mecnun biliyorum aşığı gözümde
Mavi gül yetiştiriyorum çölde
hatalı olduğumu bile bile...
Cananı cansızlardan öğreniyorum
aşkı gerdanlık yapıp takıyorum göğsüme...
Unutulmuş bir zaman çalarken saat
göçe kalktığım yolların bir kaç düş adım ötesinde...
ferda,ca
5.0
100% (36)