7
Yorum
28
Beğeni
5,0
Puan
1166
Okunma
Sözlere tercüman o, gözler ah o gözler
Derinliğinde kaybolduğum o, ela gözler
Utangaç kırmızı yanakları
Dağınık sarıya çalan saçları
Güneş yanığı elleri…
Diz vermiş pantolonu
Dirseklerine kadar çekilmiş
Yeşil hırkası…
Kulaklarım sağırdı sesine
Diline laldi lügatim
Tefsiriydi gözleri
Okudukça kayboluyordum
Etrafımı sarıyordu bir fanus; hapsoluyordum
Büyüyordu!
Büyüdükçe küçülüyordum gözümde
O, bir dağdı
Lalesi olaydım
Koca bir çınardı
Yaprağı olaydım…
Öyle çok şey anlatıyordu ki
Hali, tavrı ayrı, gözleri ayrı
Bitmese keşke
Gitmese
‘’Haydi tut elimi gidelim’’ dese
Tutardım
Tutulasıydı elleri
Öpülesi hatta minicik parmakları
Şadırvanın başında abdest alırken o;
Sular ışıldıyordu dökülürken avuçlarından
Başını mesh ederken
Yıldızlar oynaşıyordu saçlarında adeta
Kalktı ve yürüdü
Öyle bir yürüyüşü vardı ki
Yer titriyordu heybetinden
Kalbim çıkacaktı yerinden…
Merdivenleri çıkarken
Son kez dönüp tebessümle bir bakışı vardı
Ve edeple bir girişi vardı kapısından caminin
Unutamıyorum...
Anlatamıyorum
Küçüldükçe küçülüyorum
17 Kasım 2016