....





En çok örtemediğim çıplak ayaklarım bilir yalnızlığımı
Bazen kuzey kutbunun bir yamacında donarak
Bazense bir piyanonun tuşlarında çıldırarak
Bir de göl kenarına kurulup piknik yaptığım o bank
Ne çok sırdaşlık yapmıştır bana oradaki martılar
Şuramdaki kimsesizliğin avuç içlerinden öpe öpe






Onarmak isterim bütün acılarımın artçı yırtıklarını
Üst üste teğellerim
Arkasından elimde makina dikişi en sağlamından
Offf bana mısın demez
Dik dik dikiş tutmaz kümülonimbüs bulutları
İçimde yanar alangirli mavilikler
Karardıkça kararır gök yüzüm
Güneş haram kılınmıştır bana






Hep sağnak yağmur
Hep âsi rüzgar
Hep arsız lodos
Bir de şimşek çakar ard arda
Gel de kurtul bu utanmaz heyelândan






Kaç hayaletin gölgesi gezinecek odamın duvarlarında
Kaç kez daha gösteri sergiliyeceğim parmak illüzyonlarıyla
Kendimi avutur gibi yapıp
Kaç kez katıla katıla gülmeyi özleyeceğim
Bilmiyorum






Bildiğim tek şey var
Dolunay, yıldızlar, kırlangıçlar
Ey aşk, çocuklarım, yaramazım
Balıklarım, şiirlerim,sevenlerim
Ve kurban olduğum babam beni bekler
Umutlarımı doldurup heybeme
Yüreğimi güldüre güldüre
Gözlerimi bayram ettirmeye gitmeliyim...












nagi han