çok uzaklardan sıkılmış merminin
özgür iradesidir alacağın yara
bir adım daha geride dursaydın
belki ben vurulacaktım sana

saçlarını topluyorsun bu güzel
eski pikabın biri şarkı sızdırıyor yere
o kadar hızlı atıyor ki kalbin
mesaiye kalmak zorunda kalıyor sesin
adamın biri kafasına iki el menekşe sıkıyor


diyorum ki ölemiyorsa insan
yaşamaktan korktuğundandır
senin gözlerin akıl işi değil
çünkü fırından çıkmış sımsıcak bir ceset gibi
güzel kokuyor gece,
idrar kokusu neşelendiriyor ay’ı
islenmiş yemek borularımızı temizlemek için
babam çıkıyor sandalyenin üstüne
diyorum ki baba kendini buraya asma
sen salonda daha bir şık durursun


deniz kenarında oturuyorsun öyle güzel
öyle güzelsin ki
martıların etini yemesine karışamıyorum bile
zaten işine karışmayı pek sevmem
bir kartal alır götürür seni
seni sevdiğim yere
öyle beyaz bakma bana
aşkında bir ekolojik dengesi vardır
seni sevdiğimi bütün memeliler bilir, annen dahil.


diyorum ki
ikinci el bir ceset torbası alalım
bakarsın canımız sıkılır
pazara çıkarız...