2
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
1203
Okunma

İsminden sonraki her hal eki
Yersiz bir ayıraçla yanlış ayrılmış
Koca bir imlâ hatasıyım aşk klavuzunda
Ayıkla
Alnımın italik alfabesinden
S’esli s’essiz
Tüm harflerini
Biliyorum
Hakketmedi bu ukâla beden
Devâsâ yüreğini
Sessiz küçük harfli kelimelerden
Yapboz kayıklar yapıyorum
Med cezirler çekildiğinde avuçlarımın kumullarından
Öznesini gizlediğim
Eksiltili bir cümleyi yüklüyorum
Ahşap güvertesini süpüren paçoz yelkene
Eylül’ü giyinmiş saçlarımda
Başıbozuk cevvâl bir Poyraz
Hep gagalayacak değil ya Albatroslar
Gözlerimdeki Ölü Deniz’imin
Derisinin tuzunu
Susma diyorum
B’ağır ç’ağır öl hadi
Sen
Takvimlerimden dökülen Ahmak Islatan’lara gebe
Vefâsız mevsim
Hangi makâmda
Yegâh Segâh vurdun da
Kırdın Sol(umun) Anahtarını
Sen
Dört tarafı karalarla çevrili bahtıma
Çiyler kırağılar eken
Bağ bozduran
Gamsız iklim
Hangi bezgin besteye
Eze eze m’eze eyledin de
Gömdün Hüseynî bir perdeye
Mâbedim dediğin Mahûr mahmûr gözlerimi
Sen
Muharrip aklımın harabe duvarlarına çivilediğim
Islak kirpiklerime mızrak mızrak geçirdiğim
Doldurup Fırat’ı Kûfe’me
Tuzu çekilmiş kavruk dudaklarıma
Kuyu kuyu içirdiğim
Kerbelâî Yezidî resim
Ben
Kaderinin girizgâhından harf harf düşen
İki heceli
Anlamsız isim
Aklımın tahta b’eşiğinden
Vaveyla vaveyla düşüyor adın
İmbatlar doğuran avuçlarımın çizgilerinde
Diz kapakları yaralı
Emekleyen hoyrat bir Ağrı
Kırdım süt dişlerini aynalarımın
Kopardım bedenimden
Göbek bağını bu heyûlâ sevdânın
Paslı kör bir kerpeten ağzında
Adı senli
Yalgın algın bir rûyaya uyandım
ŞİİR HÜZNÜ SEVER