1
Yorum
10
Beğeni
0,0
Puan
1679
Okunma

Savurdu tekmesini
Yumrukladı da kırdı
Solumun hânesinin 12 direğini
Göğsümde
Muska belleyip sakladığım bendegâhımda dolanan
Bu yalpak
Bu kaypak
Bu kaltak sancı
Alnıma yaftası örs çekiç çivilenen
Belgisiz bir sevdâ tamlamasında
Tamlanamadan yarım kaldı
Sunağına adak diye kurban ettiğim
Dilinden bir tükürük gibi düşen adım
Varmadan Nevbaharına
İlmekleyip düğümledim boynunu mevsimlerimin
Kestim
Dişlerimde bileğilediğim tırnaklarımla
Bileklerini ömrümün
Ki
Kendini ayıkladığından beridir kemiğimden
Damarlarıma yabancı artık kanım
Evveli âhiri olmayan
Milâdsız pusulasız bir acıya pâyânda verdim sırtımı
Önümde
Her adımda ayaklarımı çelmeyen
Hâyâsız arsız Gayyâ tüküren
Sırât kamburu arat mezât bir yol
Dikişleri sökülen
Yaması epriyen heybemden düşüyor bir bir omuzlarım
Tek azığımmış meğer
Sağa sola saçılan uzûvlarım
Sen
Kahvesine 40 ömür b’içilen gözlerim
Sen
Geçirip parmakuçlarına makası
Bedenine beyazları biçen ellerim
Yoklayıp öteni berini
Şahit tut kendini
Bir hiçlik girdabında yitişime
Ya
Kalk
Boz bu kancık oyunu
Ya
Bırak
Bulana dolana bulsun
Pis su yolunu