0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
504
Okunma
Kirli bir renk geçiyor üstümüzden
Yoklukların habercisi sonbahar
Çamlar uğulduyor çoğu zaman
Gerçeği söylemek nafile
Kara haberler sardı sokakları
Peşin hüküm giymiş suçsuzlar
İkiyüzlüler var sahnede
Alçaklığın içi de dışı da bir
Olmaz artık bu kadar
Haksızlık varsa cennet kime yarar
Hainler dağ olup dursa ne yazar
Durgun taşları hırçın sular devirir
Şafaklar yürüsün güne doğru
Kötüler kılıcını çekmiş
Zindanlar kurtuluş bekler
İyiler nerde kaldı
Zamanı yitirdim tozlu yollarda
Her defasında daha ağır geliyor
Kadir kıymet bilmemeler
Toprak eriyip giderdi
Çiçekler sarmasaydı eğer
Bunca yılın ardından
Usulca kıpırdıyor dudaklar
Ne yana baksam birikmiş eksikller
Sahte suratlar kol geziyor
Sokaklara doluyor geceler
Geçmişi süzüyorum gözlerimde,
yorgun sulardan tutarak.
Yaprakları sararmış eski ihtişamın.
Beklemelerin soğukluğu
Donduruyor bekleyen ellerimizi
Kaçanların yokluğu gibi boş iskeleler
Unutulmuş eski evler kadar büyük
Fırtına da merhamet bekleyenler
Kimseler doğru yolu gitmez oldu
İş çevirenler çoğaldı inceden
Dost dosttan ayrı kaldı
Kuşlar yurda sırt çevirdi
Gökler üstümüze geldi hışımla
Karanlık, sabahı vermiyor bize
Geceyi ateşe atmadan.
Yok olmakta gün gibi görünen yüzler
Karıncadan alçak görünüyor
Çıkar düşkünü çamur yüzlüler
Gidenleri soruyorum
Kalanları avutarak
Kıvılcımlar saçıyor türlü dertler
Kar altında kaldı yıllar
Elde avuçta kalan sadece bu kadar
04-11-2016
5.0
100% (2)