7
Yorum
6
Beğeni
4,3
Puan
636
Okunma

İstanbul süzülüyor gözümün önünden dalgın dalgın
Loş ışıklar
Uzun müddet bakıp kalakaldım
Gemiler geliyor, gemiler gidiyor sevdadan sevdaya
Sularda aynalar oynuyor
Buz renkli bulutlar denize akıyor
Yosun kokusu yakıyor içimi
Sular yüzüme çarpıp buz kesiliyor, sular ateş...
Kaybettim renklerimi
Bütün gece aynı caddelerde ağladım durdum
Herkes unutmuş unutmamıştı beni yalnızlığım
Geçiçi bir heves olmadı hiç benimkisi
Aşksa aşk, acıysa acı
Yaşamam gerekiyorsa, yaşarım
Ölmem gerekiyorsa, ölürüm
Öyle bir haldeyim ki, sanki uykudan yeni kalkmış
Açmamalı aslında eski defterleri
Açınca kapanmıyor
İstanbul bunu hep yapıyor
Alıp alıp kalpleri, kıyıdan uzaklaşıyor.
Sular ürperiyor değdiğinde yakıcı tene
Her döndüğümde yabancılaşıyorum kemdime
Efsunlu ve büyülü bir sevgili çekiyor
Hiç hissetmiyorum başka şehirlerde
İstanbul’daki kadar yalnızlığımı...
Asil ve tek..!
Biraz mutluluğumuzdan harcıyoruz
Biraz yalnızlığımızdan
Saatler ilerledikçe daha da fazlalaşıyor.
Bir çay
Ve çıkardım masaya yokluklarımı koydum
Haydi konuş benimle İstanbul
Çiğnenmemiş bir yolun kaldı mı
Ya da el değmemiş bir taşın...
Yağmur gider bulut kalır, sen gidersin sensizlik kalır
Sebepsiz bir arayış belki de, ölenler güzeldi.
Bir kurşun bir kurşun daha
Dönmeli miyim bilmiyorum tekrar aynı noktaya
Kaç kişi bu kıyılarda, bu denizlerde öldürdü kendini
Ben de öldürmeli miyim
Hep içimdeki noksan.
Hiç bir şey anlamadım yaşamaktan
Çıkardığım yangında ben de yanıyorum
Batıyor ayaklarım bastıkça ucu sivri taşlara
Hep sızlarsın kıyısındaysan bir yüreğin
Ve İstanbul’un...
HEP SIZLARSIN...HEP...HEP....
5.0
83% (5)
1.0
17% (1)