4
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
870
Okunma
Kurumuş gül dikenleri
Ömürsüz donan bekleyişler
Durmadan yer değiştiren kollar
Kendini yaşayan imkânsız karanlıklarım
Hepsinin ortasındayım
Gücüm kalmadı yaşamaya
Kırgınım...
Bir kurtarabilsem ayaklarımı, kollarımı
Bir çiçek koparmanın sancısı
Su zerresi, buz tozu
İşaretler
Rüzgârın kokusu
Okunmuyor uğultusu
Yastığımın altında çaresiz iklimlerden kalan
Dudaklarımdan dökülen kelimelerin aydınlığı
Görmeye dil gerek bakmaya lisan
Unuttuğumuz, uyuttuğumuz ne varsa
Gökyüzünde kervan
En zor şeydir insan olmak
Saklar kendini çocuklar
Ağırız yeryüzü için
Çok üşüdüm sıkı sarıl
Ben biçimsiz kaftanım
Seninle anlamını buluyor ,güneşe tutuluyor saçlarım
Samanyoluna bürünüyor,uzaktaki anlarım
Gözyaşlarıyım çeşmenin
Dilim sancıyor
İklimsiz çöl, yürekler pişiyor
Eşikte bekliyorum
Karalamıyorum artık temize cektim
Ayrılıklar da kavuşmalara sevdalı
Yok mu bir haber güneşin doğuşundan
Neden mutluluğu anlatmıyor hiç kimse
Ümitler taşıyorum sonsuz şafak renginde
Sevda iklimleri, Sevda zamanları
Biliyorum
Geçeceğiz Kaf dağının eteklerinden
Söylemeyeceğim, alıp götürecekler
Sessizce konuş benimle
Kimse anlamasın hayal olduğunu
O kadar hasretten, hayal kırıklığından sonra
Yine çocuk, yine çocuk
Herkes gitti,sen hâlâ aynı yerdesin
Işık çizgileri göğün kenarlarına, sırrını söylüyor
Bana ne oluyor
Bugün susmadı içimdeki nara
Bitimsiz ahkâm kesiyor...
5.0
100% (6)