1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
654
Okunma
Şahsıma ait bir durum.
On dört yaşımda tanıştım Sara’yla
Ara sıra uğrardı başlarda
Bakar, çıkar sonra hemen kaçardı
Sonra haftada üç, beş kez uğramaya başladı
Sıkardı, üzerdi, yorardı,
Ardından ben hep uyurdum günlerce
Ne çok yorulurdum Sara gelince
Kötü şeyler yapardı bana anlamazdım
Farkına varmazdım olanların
Bir türlü gitmek bilmedi bırakmadı peşimi
Yıllar yıllar boyunca bende yapışık kaldı
Kurtulmak istedim olmadı yaraladı, üzdü, kırdı
Bir ara kurtuldum sandım ne de rahattım
Uzunca bir zaman uğramadı,
Sevinçliydim, onsuz günlerim eğlenceliydi
Herkes sevinmişti, tedirginde değildim
Her şey çok düzeldi ve derken...
Sara yine uğradı bana her seferinden başka
Dişimi kırdı, yerden yere fırlattı kızgındı belli ki bana
Bir duvara sonrada yere yapıştım
Anlaşmıştık, sözleştimiztik sanki
Yokmuş halbuki böyle birşey
Sara, ben uyursam sen de uyuyacaksın
Kayboldu uzunca bir zaman ortalıktan
Geçenlerde yine uğradı Sara bana
Her zaman ki aynı tatava
yine habersiz, yersiz, sessiz, yine davetsiz
Bu kez kaşımı, çenemi yardı, patlattı
Ne yapmıştım ki onu bu kadar kızdıracak
Ben uyumadım, o uyumadı
İkimizde anlaşmaya uymamıştık
Geldi yine çattı bana
Sara’dan bir şekilde kurtulacaktım, kararlıydım
Onunla yaşamayı da, dalga geçmeyi de öğrendim
Sara’ mı kim mi?
Ha evet size söylemeyi unuttum, tabi ya
Fiziksel olarak bir birey değil
Benim hayatıma müdahale eden
Yirmi dört yıldır beynimde yer eden
Herkes bıraksa da beni bir türlü bırakmayan
Atmaya çalıştığım yine de başaramadığım
Birlikte yaşlanmayı ve yaşamayı istemediğim
Hayatımdaki her şeye kendinde müdahale hakkı gören
Tıpta adına “epilepsi” denen Sara
Bendeki davetsiz misafir Sara
Bu Sara işte o Sara…
5.0
100% (2)