0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
758
Okunma
gönyesiz güneşler aldığında öteki geçeyi
sevdanın göz kırpmasına bağlardık umutlarımızı
ay’ın yorgun olup dolmadığında
düşse de yırtık gökkubenin aralığından kadim kelimeler
bir mermiye bağlı keskin törenin adaleti
yorumsuz ağlardık öylece,dilimiz dilimize dolandığında
biliyor musun,berikız berivan
ilk dilimi söktüğümden bu yana,hep kendi dilimden yazdım sana
kopyaya girmesin diye yüreğim,en iyi şiirleri kıskana kıskana
ahlat’a ahlat dedim,acıya acı
bu kadar seneleri örttü ya dönence üstümüze,bir sana diyemedim yabancı
ayrıldığımız koyakları alıç ağaçları talamış,silinmiş gölgelerimiz
un kokusuna karışırdı ya terin,değirmen söğütlüğünde,bahçelere masa yapmışlar taşlarından
terk-i diyar etmiş kara yılanlar pöslük’leri,ilham alırdı ya kaşlarından
sen gittin gideli,hiçbir duaya cevap vermiyor bulutlar
çeşmeler bile kurumuş başlarından
ah...berivan karşı geçenin kızı,sosyalist aşklarımın kızıl yıldızı
ameleliğimin türküsü,içimde kalanım,ilk heyacanımın büyüsü
ışıksız şehirlerime sarı sarmaşıklar dolandı,bin defa yıktılar köyümüzü
kimler kazımış ki dibinden dilek taşlarından ağıtlarımızı
diyerek gözlerinin emanetine kutsal,atmadım senden sonra hiçbir kavağa çizik
gidişinden daha derin olmayacağını bilerek
şimdi ulu meşelerin başında yapışık gülüşlerinin oratoryosu
benden başka,yaratılıştan bu yana,bil ki; bütün nesneler dimdik
kantarlara çekilmeyen sevdalara direnen,acaba ikimiz miydik
ah...berivan berikız
içimdeki sönük yıldız
kasım
5.0
100% (5)