1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1519
Okunma
En ümitsiz en çaresiz günümde buldum seni
Bir hediyeydin tüm yaşadığım acımasız davranan hayatıma
Unuttum tüm heveslerimi tüm mutluluklarımı
Ustaca mısralarını ören şair gibi
Öyle hazırlıksız öyle içten, anlamadan
Nasıl diye sordum kendime belki otuz belki kırk kere
Sahiden gerçek miydi yaşadıklarımız
Sahiden sevebildin mi beni
Hangi kitaptan alıntıydı bu masal
Hangi yollara çıkardı kapıları
Hangi yazardı bu iki inatçıyı birbirine bağlayan
Her sarılışımızda ağlayan buluta aldanmamalı
Şüphesiz o da oyunun bir parçası
Her karanlıkta dudaklarımı titreten rüzgar
Anlamalıydık kavuşmamızı istiyordu
Yapamadık...
Çok mu akıllısın sandın ey ayrılık
Yanıldın şimdi ona çok daha yakınım
Hiç bu kadar yakından görmemiştim gözlerini
Çok mu akıllısın sandın ey ayrılık
Hiç bu kadar kaybetmemiştim kendimi
Ruhum sana, kalbim sana, dudaklarım sana
Sana satırlar yazan ellerim sana
Her biri bir parça bırakmış sana
Ruh bedenden tanınmaz halde
Nasıl pişman olmaz bir insan
Nasıl bırakıp gitmelere aldırış etmez.
Nasıl ilk günkü aşkını koruyup yüceltebilir
Nasıl sevdiğini simsiyah bir törenle uğurlayabilir
Şüphesiz bitmeyecek sorular
Şüphesiz benden iyisi çıkmayacak karşına
Bütün yolların bana
Biz el eleyken, kavuşamayan bulutları kıskandırırken
Birlikte yürümediğimiz tüm caddeleri mühürledik
Biz seninle şimdi ne yeniden biz oluruz ne de bizsiz...
Ne çocuklarımıza anlatacağımız bir aşk hikayesi
Ne de kalbi kırık bir kızın defterinde kalmış bir yazı
Biz seninle şimdi yalnız geceleri hatırlanan yalnız bir kutup yıldızı
B.D.
5.0
100% (2)