—HASRETİM KÜLÜNE---

Ey hasretinden tutuşan gönül
Bu kaçıncı yastğımızın ter içinde kalışı
Menzile uzanmak istiyorum yorgunum.
Zıpkın saplanmışçasına çengelli bir ağrı var sol yanımda
Yine haber geldi ölenlerden kalanlara
Ah işitiyorum, Ahlar işitiyorum, sesler şiddetleniyor yaşayan soysuzlara
İnsan avcısı olmuş bedenleriniz , elleriniz , kirli yüreciklerinizle
Güvercinleri uçuramazsınız artık Mandela yolculuklarına
Ey size sesleniyorum
Hasretinden tutuşan gönül
Bu hasret sevdaya
Bu hasret günahsız kullarına
Bu hasret gün olup alıp başını gitmek isteyeceklere
Başka memleket yok, başka insanlar elele türkümüzü söylemeyecek,
Türkü söylemek ne zordur oysa
Komşu haticeyi bulamayacaksın ergenlikte camdan bakmaya bile,
Bulsanda Hatice gibi olmayacak,
Esaslıca baktığını anlayacak ,ona görede naz yapacak ,
İkide kirpik üstü göz atacak,
Yani anlayacağın sevdalı olacak,
Sıcak iki tas çorbamız olmayacak akşam tadilatlarında hüpürdetilecek
Aç kalan çocuklara gözler ışıltılı bakmayacak, lokmalar dizilmeyecek kursaklarda
Bir daha mangal yakamayacakmıyız arkadaşlarla güzelim çayırlarımızda,
Çayırlar ne ara yandı bize sormadan
Ya bizi kim yakacak çayır misali , susma
Ateşle oynamak ne zaman yasak olacak, ağzını bıçak açmıyor
Birde ateşe kadeh kaldıranlar ne zaman sorgulanacak insanlık nazarında
Eh işte , canınızın sağlığı kelimesini lügatlardan sildiniz , canlar yok, hasretim buna,
İsyan küllere, isyan kül içerisine düşen darıya, tavuk kanadına, çitlembiğe, ,
Alagöz , kömürgöz, elagöz , gözler bir dizi hayran baktı size
Hay ben hasretlerden uzak kalaydım.
O gözlerle gelmeyeydim gözgöze
Görünmezler ülkesinde karargah kuraydım.
Kaçıraydım gözlerimi nefersiz bakan asker ağıtlarına
Ne düşman uyuduğumu anlayaydı, nede ben herkesi düşman bileydim.
Ev hapsindeyim, sazım sessiz, duvarda bir başına boynunu büktü, teline dokunasım bile yok,
Biliyorum ki tel bana değil bu yaşama küstü.
Akortlar bozuk, orta tel gavur oldu..
Yarayı kurcalama doktor.
Tel keser tezenesi airport dile gelir, bu dil bizi çarmıha…..
Dil kesmesi kılıçtan keskindir.
Katlananı demokles vurur.
Galileo tutuşur, aforozlara dem vurur
Yaradan verdiğini ancak kendi almalıdır , lanetlerden daha fazlası olur
Kullü alem cayır cayır ciğeri yanar,
Öldüler canlar bize ancak dua etmek kalır.
Ateşler çeşmesini kuranlara lanet okunur,

Hatice seni arıyor gözlerim, ne olur bak küllerime…
Eski günlerdeki gibi camdan sevişelim seninle….
Oyyyy Hasretim…..

Yazan: Murat Ömer İlhan