2
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
646
Okunma
Biraz istanbul olsan be canım [Halil İbrahim Ikiz] e hediye
Sene 2004 mevsim İstanbul aylardan sen
Şafak vakti bir İstanbul
İzdüşümü rüyalarımın
Sabahına uyanıyorum
Bugün tarih kadar Asyalı
Harem garında ayak izlerim...
Gitmekte ömrüm sensiz
En güzel yalnızlık kaderine
Tan yeri ağarıyor karşıdan
İnanmışken sen kalbimde tek güzel
Şimdi bir Leylanın daha
Görüntüsü iniyor avuçlarıma
Anadolu boyunca hep seni düşündüm
Yasaklanan sigaramın dumanında
Seni ve
Yedi tepe yamaçlarının bitimsizliğini...
İşte hiç yazılmamış bir şiir gibi
Ya da sevilmemiş bakire bir Meryem
Duruyor başucumda
Bir Topkapı sureti
Sanki güneş portakal dalında bir meyve
Platin rengi,düşüverecek gözlerimden
Ya İstanbul ya da sen
Bugün biriniz kalbimde ölecek.
Mavilikler daha koyu Üsküdarda
Ve gökyüzü alabildiğine geniş
Hisarlar gelişime
Fransız şarabı şarhoşu
Yıllanmış.
Ve kayboluyor
Bizansın kaderi
Son fethimde
Sensizliğimi alıp gitti
Eminönünün balık ekmeği
Ne yıldız çiçeklerinin
Meydan okuyuşu bahçame
Ne de Lavantanın sadık kokusu Kerem’e
Çekip alamaz artık
Ergen bir nehir gibi
İçime akan o heybetli ruhunu
burada canım her yere sen
Her yer fevkalade
Ve bakakalacaksın kalabalığın
Sultanahmete pervasız bakışına
Ve canım
senin de hayallerini asıyorum
buradaki çeşmenin
Konstantin akan yüzüne
Hüzünlerimi bulandırmayın
Çünkü sen zonkluyor başım buralarda
Sen İstanbul olsaydın eğer
Ben hep sende yaşamak isterdim
Aşk istanbul olurdu
Gitmek gerek artık
beni bekleyen bir İstanbulum
Daha var benim
Akdeniz dalgalarına karışan
Dönüşüme tesbih dizen
Yollarıma yeşil seccade seren
Düdük sesi geliyor
Gardan senliğime
Kavuştur beni Tanrım
Ergen nehirlerin özlemine
Ey canım
Sende biraz İstanbul ol
Hep sende kalayım
Masmavi gözlerine dalayım....
5.0
100% (1)