3
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1426
Okunma
SENSİN …!
Anlatırım adı altında benliğimi zehir akıtan,
Taşları yerinden oynatıp yapboz oyunu yapan,
Zemheri gecenin koynunda bırakan
Sensin…
Destan gibi yazıp-yazıp giden,
Gittiğinde gelmek bilmeyen…
Hasretliği çocuk oyunu zanneden,
Sensin…
Sorularımı darağacında bırakan,
Cevapları belirsizlik içinde boğduran,
Gecenin ayazında yakıp kavuran,
Sensin…
Sen, niyetimi Salih mi diye bakarken,
Ahmetleri, Mehmetleri kapılarda fink attırtan
Gözümden gönlümden kaçarken
Bu aşkın katili sensin, sen…!
Çarmıha gerdim bütün sorularımı,
Ağrıyan sol yanımı tuz basıp yaktım…
Fakat
Nefes nefesinden geçti de,
Beynim sorulardan vazgeçti de
Hasretlik ilmek olup beni ördü de
Azrail kapıma gelip ‘hadi’ dedi de,
Yüreğim yanmaktan geçmedi,
Diyordum ya “yerle yeksan olsa da vazgeçmem” diye…
* Ismahan ÇERİBAŞI – 25.08.2016
5.0
100% (4)