6
Yorum
27
Beğeni
0,0
Puan
1321
Okunma

Vedanın ardından dökülen her gözyaşı haramdır.
biliyorum ’bitti’
hangi kelime bu kadar iyi anlatabilirdi ki umursamazlığın rengini.
üzülmedim demek isterdim savunmasız halimi gizleyip
yüzümü dökmeden gözlerine bakmak en büyük hayalim
silah sesi gibi yokluğunu yırtarak gecelerden
atmak ayaklar altına leşini
ne saadet.
heyhat
dilin söylediğine yürek ayak uydursa
filler gibi kimseye sezdirmeden öleceği yeri bulsa
kemikleri dahi bulunmasa gibi saçma isteklerim var şimdi
gülme
her ne kadar dudaklarının kıvrımlarına yakışsa da
usulca koy bir kenara
nasıl buldun beni diye saçma suallerini de yut bu defalık
yüreğinde rakseden yeni sevdanın izlerini takip edip de geldim yanına
ellerimde vedanın en acı teri
uzatmıyorum parmaklarımı parmaklarına
ıslanmasın sevda çiçeklerin
başka gözyaşlarıyla.
çakmak çakmak gözlerim
annesini kaybeden yaban ördeği gibiyim
her an insanlığını yırtmış bir avcının silahına yem olabilirim
tutku bunun adı biliyorsun
bir sevilende bir avcılarda olur acımasızlığın acizliği
yosun tutmuş taşların altına bak
bir ölüm kokusu bulursun mutlaka.
bugünden sonra
aramasın gözlerin adımı şiirlerin arasında
kahramanlık gösterisi de yapmayacağım
yalnızlar rıhtımının en kuytu köşesini tuttum
orta kahvemin dumanları tütüyor
gözlerimin buğulanması ondan
yanında limonlu sodamı yudumlarken
ızdırabımı denizin köpüklerine fısıldıyorum
sahile vurdukça süpürüp götürüyor uzaklara
içimde dingin bir boşluk
fincanı ters çeviriyorum kaderime.
Ayvazım DENİZ....
Şiirime o güzel sesini bahşeden Sayın Uytun’a en kalbi şükranlarımı sunuyorum.