resetliyemediği için ölüm saat ayarlar
hüsranlı ve kopuk bir ruhun
çılgın hezeyanları arasında
yer bitirir kendini gönül çöküntüsü altında
eyvahlar yükünü beslerken kuruntun
çöküşte kalınır illa
yanlış düşünceler alır vaktini
doğru hisler içte gömülüp de kalır be Leyla

mazi hiç vazgeçmez kemirmekten
gurur ve kibirler nefsine boğulurken
akılda fikirde de kör olup kalınır ahlarla
hiçte kalırken o görkemli al panjurlu beyaz evlerin hayali
ati ansızın başka bir yerlere giderken rüzgarla
cehennemin dört duvarına esir kalınır
sonrası özlem ve hasretin hüznü kahırla kucaklanır

savsak yaşıyorsan eğer hayal aleminle sen Leyla
dipsiz bir kuyu dibindesin demektir
erk yokluğuna bulanır yeminle
kesik kulakla gülmesi çok mu çok zordur
bu ahvalde vefasızlık şapşal bir gönülde tek yoldur

sevgi bilmeyen gönüller
hal ve hatır görmeyen insanlar
sadakat ehline yabancıdırlar
bir dağ ayısı neyse o da o
hissiz birliktelik de
et düşkünü gözlere adanır
bir miktar çıkar doğrultusunda

elde olan da kaybedilince ahmakça
yazık olur odada ki dört duvara
yürekte kalan her şey zarara
satır altından çıkmış bir et gibi dağıldıkça
kıvrılır kalınır hüzünle iç dünyaya
şizofrendir maya

uyarılar birer köz aptallık ise kül olur
öze ettiğini görünce
pişmanlığın değeri kaybedince ölçülür
bin bir kaos ortamında
arş-ı aladan geri döner çırpınışlar
ben ne yapıp etime oyuncak olur hicranlar

sevmenin değerini kaybetmeden önce düşüneceksin Leyla
o çok incedir kırılır
çift taraflı hançer gibidir ihanet iki yürekte doğranır
önce
o rezil rüsva beyinleriyle
kökünden kokuşup kalan zatları
sonra
kalben bigünah kalan saf yürekleri…


(16.08.2016) AZAP…