19
Yorum
26
Beğeni
0,0
Puan
1029
Okunma

burnumun direğindeydi sevgi
yıllanmış şarap gibi içime aktı
hani uzun uzadıya konuşmadı dilimiz
gözlerimizin barışıklığı yetti
bulutları harbiden biz aralardık
sesi kısılmış bir şarkı çoğalırdı sesinde
içim titrerdi ta uzaklardan
açardım radyonun sesini
dinlerdim özlemini
eften püften günler değildi
birbirimizin rengini giyinmemiz
sokağın derdini birlikte içimize çekmemiz
bir of bize
bir of dul Halime ablaya çekerdik
bir hanın eşeğinin
bir de kızının, oğlunun yükünü taşıyan
biz kalmazdık bize
ne çok yerlerdi oramızdan buramızdan
ruhumuz olmasa özgür
tüketirdi ilk bulutun yağmuru
burnunu çekemezdi çocukluğumuz
oyunda eşeğim olurdun
hayatta hiç binmedim üstüne
yaşasan da sevdayı bensiz
bir çamaşır ipine değil
kalbime astım adını
bana yetmedi bil ki
göz renginin beni görünce değişmesi
suya düşmesi salkım söğüdün
altında çocukluğumuzun sallanması
ikimizin de aynı rüyayı yaşamamız
birbirimiz için şiir olmamız
sonra dağılıp gitmesi dizelerin
ilk fırtınada
kim toplar
şiirin eteklerini
10. 08. 2016 / Nazik Gülünay