21
Yorum
28
Beğeni
0,0
Puan
1732
Okunma

anlatılmaz büyük yalnızlığı odanın
insan gölgelerinin sahibi, emen özsu
bir taş kırımı dönüp çıkamazsınız odadan
kaç ışık kırılır açılarında
kırılmaz karanlığı’n
taşı
taşı; taşı
kuş kanadına bastır deve ağırlığı
ya da kızgın kumlara gömer gibi başını
karanlığa göm
anlatılmaz yalnızlığı büyük odanın
insan düşlerini emen sancı
en kıyıda, kuytuda yaşamaya tutsak et kendini
bülbül yüksek ağaçta, gül açıkta dikeniyle
güneşine yıkılır bütün kaleler
bir masal devine dönüşür kapı
dışarıya adım atmak ne kadar uzak
ve yıkılır yapılan evcil kule
büyük yalnızlığı anlatılmaz odanın
sonuna dek açılır sesi televizyonun, antenler büyük
yüzünde kırılır rakı kadehi kadın
şampanya bekler bir yerlerde
yırtılır inceliği gülün, çiğnenir beden
olduğu yerde bırakılır kırlangıç kalpler
kimse gülümsememişti zaten
bu odaya girerken..
12. 09. 2004 / Nazik Gülünay