0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1180
Okunma

mahrumiyet benim
ben benden gayrı herşeyden mahrumum
sadece birşey olabilirim;
bir yüreğimle bir davanın adamı
iki ayağımla bir yolun yolcusu
mahrumiyet benim
ben mahrumiyetin ta kendisiyim
öyleyse öyle birşeye adanmalıyım ki
mahrumiyetim mahrumluğumda boğulsun
mahrumiyet benim
attığım her adımda
atamadığım adımlardan mahrum
öyleyse öyle bir adım atmalıyım ki
atmadığım adımlar, adımlarıma koşsun
mahrumiyet benim
diktiğimde gözlerimi bir tarafa
göremediğim güzelliklerden mahrum
öyleyse öyle bir taraftan bakmalıyım ki
öyle birşeye dikmeliyim ki gözlerimi
tüm kainat yanında bir zerre kalsın
mahrumiyet benim
kulak kesildiğimde bir yana
duyamadığım hakikatlerden mahrum
öyleyse öyle birşeyi dinlemeliyim ki
tüm sesler onu anlatsın
mahrumiyet benim
ben mahrumiyetin ta kendisiyim
an ben an işleyen mana dolu alemin
imtihan için kullanılan bir kaç zerresiyim
mahrumiyet benim
pekin istasyonunda dolmuş bir tren
ya da denizi hep soğuk tanımış bir eskimo yalnızlığında
bilmediklerimden ve görmediklerimden mahrum
mahrumiyet benim
ben mahrumiyetin ta kendisiyim
öylese öyle birşeye adanmalıyım ki
mahrumiyetim mahrumluğumda boğulsun
5.0
100% (1)