1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
991
Okunma
Bak yine korkutuyor gece
avlusunda bekliyorum yüreğinin
bir yağmur dokunuyor hiçliğine
yüreğimi düşürüyorum güz yavrusu sokaklara
ellerin olmayınca bir hiçlik daha kanıyor
sonra bir gece daha korku dolu
korku acımızı kanatır mı anne?
Gidiyorum,
geçmişimde tozlu bir sevda bırakarak
yeni bir kırmızının kınında
silahımı şiire buluyorum
ne gece senden
ne sen siyahtan ayrılıyorsun
gözlerinde bir kahverengi çiçek
beni bütün papatyalardan azat ediyorsun
Gidiyorum,
suya yazdığım bütün şiirlere bir dip not bırakarak
’’yağmurlarda sizi ıslatacak’’
Acıya kanan bir matemi
gözlerinin isine doğru
içinde bir gelecek aşk
bir sessizlik tarafsızlığı
sende bir yürek
öyle içsiz bırakılmış
sen öyle bir gidişi
öyle bir cansız bedene ısmarlamışsın ki
bütün cesetler ölü takliti yapmış
küsmek değil bu hayır
sadece konuşmaya takatsiz kalmak
sana yazmazdım oysa
küserdim kağıda mürekkebin kalemine
senin kalemin mürekkep mi sanıyorsun güzel bakışlı kız
senin yüreğinde içimin sarhoşluğu var
geceler boyu seni isyan eden
bir ağızdan çıkmış
beynin ne dediğini umursamamış sözler
kulaklarımın duymaya mecali kalmamış
hatta duymamazlıktan geldiğim sözler
Sen giderken öyle yazdım ki sana
şimdi ben gidiyorum
yine yazıyorum
suya yazılmaktan
ıslatamadığım kelimelerdi bunlar
şimdi senin yağmurların ıslatacak
burada benim yangınımı hiçbir yağmur söndüremeyecek
hoşçakalacaksan
hoşçakal!
gönlümün en tenha sayfasında
gönlüm olarak.
5.0
100% (1)