1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1005
Okunma
Uzak çağrışımlarınla bir şiir yazılıyor,
kalemin üzerinde leke leke kokun
dönüşüyorsun bir kuşun kanadına
sesime çığlıklar bırakıyor adın
sevda susuyor
gerisin geriye geçmişim beni sana bitiriyor..
Doğumunu seyrediyorum
göz bebeğim!
Büyüyüp,tebessümünü bir prensesten alıyorsun
vakur,mağrur
gelişi güzel,en güzel..
Zamanımı elimden alıyor yokluğun
hayatımdan tüm zamanları siliyorum.
Gidiyorum bir sevda ağlıyor
dönüp ardıma bakarken
cesedimin üşüdüğünü görüyorum
Gözlerin ölüyor
saçlarında hala o koku
cennet!
Nereye kadar sürecek bu hasret?
Sen bu şehri bana terkettirirken
ben kaç defa daha öldüreceğim mürekkepleri
kaç?
kaç yürek daha sığdırabilirim kaçışlarıma bilmiyorum
öyleyse kaç!
mağrur güzel..
Suskulardan bir sevda kopardım adına
ortada ne adın kaldı söylenecek
ne de gidecek yurdum.
Sözüm sanaydı
mürekkep sanaydı
ama kan damladı kağıtlardan
bileklerime bu ölüm hiç yakışmadı
Sen Züleyha!
Masalımı hangi bakışta azarladın?
Korkup gelip
kaçıp sana sığınmak
en olmadığın zamanlarda
olmadığın zamanlardı
seni istemek.
5.0
100% (2)