3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1607
Okunma
Suskunluğum haykırdı kutsal özgürlüğü kara güneşe
Pusuya yatan bağımsızlık umudum son arzusunu fısıldadı,
Devrildi kaçışımın yükleri omuzlarıma
Dökülen kanlara yaktım ağıtımı güneşin ilk ışıklarına…
Düşlerden sıyrılan umutlarımı topluyorum kara güneşten,
Ve insanlığın özgürlüğe hakaretine isyanlarım
Döküldü dudaklarımdan,
Kızıla boyandı tüm berrak düşlerim…
Nasır tutmuş ellerimi uzattım kader yoldaşıma…
ve bir çocuğun kuşların özgürlüğüne gülümseyişleri titredi yüreğimde...
Ak alınlarıyla yola düşen
hesapsız sevinçlerin peşinden sürüklendim
savrulmuş kara bulutların izinden ayrılan
sürüye emanet ediyorum düşen her kan damlasını
ve insanlığın;özgürlüğün kanlarının döktürüldüğü yerde
ışıl ışıl parlayan umutların,çizdiği kader defterimi aldım elime
ve ben korkumu devrettim yalnızlığıma,
bu sefer gülümseyen yüzüm ve umudumla dayandım özgürlük kapısına
Güneşin ilk ışıkları göründü gözlerimin içinde
Savaştı yine gözyaşlarım geçmeyen saatlerle,
Bitmeyen karanlıklarla,
Sönmeyen özgürlük ateşiyle…