12
Yorum
45
Beğeni
5,0
Puan
1980
Okunma

....
eyyy yar
kırk mum daha yakardı içim her hüzün sonrası titreyen özleminle
gölgen bile senden önce çıkıp gelirdi ya şaşar kalırdım
bir de senin okyanusu sığdırdığın avuçiçlerinle
yüreğime sımsıkı sarılıp
ruhumu ak karanfillerle ovmak gibi bir alışkanlığın vardı
içimdeki çöl kuşlarına bulutlardan salıncak kurduran
kötürüm ayaklarımı gelincik tarlalarında koşturan
ahhh yar
toprak kokusuna hasret kalan hiçliğimin şımaracağını bilirdin
daha çok severdin ıslak gözlerimden öpmeyi her yağmur sonrası
ve damlalar dökülerken siyah saçlarının oratoryosundan
öyle bir çekerdim ki kokunu içime
sanırdım babam geldi en uzun masal güncesiyle
bir elimde bez bebeğim
diğer elimde yıllara meydan okuyan birkaç fotoğrafla kalakalırdım öylece
içimin içinde başlardı annemin sesi fink atmaya
"kara tren gelmez mola düdüğünü çalmaz ola
gurbet ele yar yolladım mektubumu almaz ola"
ahhh Allah’ım o bekleyişler esir alırdı küçücük benliğimi
ahşap evimizin duvarları bir dile gelse
bir daha dillense şiirlerimin diz(e)lerinde
omuzuna yaslanıp babamın bir tek gülüşüne katıla katıla ağlardım yar
ahhh keşke
candan bir fanusa doldursaydım babamın nefesini
bahçedeki beti benzi kaçan güle daha çok su verseydim
papatya mevsimini beklemeden daha çok öpseydim ellerinden
yüreğime kaçan kırlangıç çığlığını suçüstü yakalayabilseydim
parçalasaydım bütün bisikletleri
ölmezdi belki babam
kopan bu en uzun türbülans sonrası
bütün çıplak küllerimi yerden yere savurup
antik bir yanardağda kavrulan o küçük kıza
gökkuşağından ömür bağışladın ya yar
ben razıyım babam yüreğinde misafir kalıp
senin gök yüzünde beyaz martı olmaya
hadi gel
ölümsüzlük meşalesi yakalım Dorm’da
bir resmin karesinde unutalım kar yanığı gözlerimizi
tırmanırken bir dağın yamacına
o kulenin yüzüncü merdiveninde
uyutalım camdan bıçakla kanattığımız öksüzlük yaramızı
Nagi han
5.0
97% (33)
4.0
3% (1)