5
Yorum
32
Beğeni
5,0
Puan
1170
Okunma
Yetim düşlerim ne zaman giyindin
yalnızlığın hırkasını ne vakittir üşür ellerim
sessizliğin yorgun yoksulluğunda içim;
isimsiz bir şehir gibi kimsesiz yetimliğim
katran karası gecelerde küflü anılar sarar benliğimi
satırarası pusatsız akşamlar ve adını bilmediğim
şiirler avutur beni gün ışırken
Hep o şarkılardır dilimde soluk alışım
kıyısında oturup ağlağımdım
dün gibi yitip gittiği aşikâr
kim bilebilir kim anlalabilir ki;
yüzüne baktığım aynalarda her gün
değişir dünyaya baktığım yüzümde ki çizgilerim
Ah! terimle ıslattım alın yazımı gençlimi
yoksun sen bu şenliklerde ilkbahar gelince
ağaç dalları şarkılar söylecek sevdiklerine
sen göremeyeksin bir daha ilk gençlik çağlarını
yaşayamacaksın sevgiyi ve aşkı her dingin gün
pencerene diktiğin her yeni günün yaması sökülsün!
çiçekli bir bahçeler gördükçe güneşli günleri
sonsuz özlemim çekip gittin
bırakıp gittin sen çok uzaklara
ve terimle ıslatım bu yazgıları ve anıları
gün ışığını boyadım baştan başa her gecenin çıkışında
bir avuntuyu sağdım pemceremde
sökülsün artık beklediğimiz gün!
ben neyim kimim diye bazen düşünür düşünürüm
bazen bir ağaç gölgesinde bazen de çimlerin üstünde;
bazen bulutların üstünde tünediği olur gözlerimin
dağları taşları sayarım ya da gökteki yıldızları sayarım
günleri ay/ları mevsimleri yılları saydığım gibi
bu havalar uzaklarda ki denizler yüreğimde ki bu derin boşluk!
bir başka dünyada olmaktır bazen ruhumuz
nerede ne biçimde doğarsa doğsun gün
düş dünyasının aldatıcı gücüyle gün gelip
yüzleşeksin yüzyüze ezileceksin altında yaşamın!
Ah! saf salt imgelerin düşlerin
enine- boyuna yaşam çoşkusunun avutucu büyüsüne
kapılıp gidiyor nice ömür
çoşkusu eksiktir ne kadar uzun yaşasanda
o kadar köşeye çekilrsin!
acıları ve sevinçleri dingin!
ah! ne kadar seversen yaşamayı sev
ne kadar çok varsa heybende özlemin
O kadar iyi gelir insanoğuna
hadi tut ellerinden maviliklerin.....
Nurten Ak Aygen
17.06.2016
5.0
100% (21)