11
Yorum
23
Beğeni
4,9
Puan
976
Okunma

Güncem; ıssızlığa tamah eden
Vakur bir dokunuşla,
Gizil bir tehdidin ayyuka çıkan tınısında
Gözlerden ırak sefilliğin muteber sanısında
Adeta…
Sudan sebeplerle yüreğin ihracı,
Soluk bir telaffuz,
Irgat bir düşüşe rağbet etmek:
Hem de yalnızlığın en alası,
Sırra kadem basan mizacın yılgısında:
Gözden düşen tek damla yaş’a
Kılıf geçiren basireti bağlanmış bir sureden
Çıkıp da yola,
Dokunduğum hangi yürekse,
Yaftalanmanın haczi
Pür-neşe bir hengâmede,
Nasıl varsa bir keramet.
Tetikleyen ölümü belli ki
Hayatın yükünü darmaduman eden,
Bir keşiş mahiyetinde
Arşınladığım şu tümsekte,
Kaykılmış ölümlü bir günce.
Suret-i kati, demekse maharet
Son sözü bil ki kader söyler.
Nasıl bir nazire ise şu yüreğin daldığı tefekkür,
Aslı astarı olmayan onca söylenceden
Alıp da nasibini.
Delerken zaman günbegün
Hele ki o hoyrat güncede,
Mabet bildiğim sığındığım son surede:
Hayli dermansız bir kelamdan damlayan…
Sığamazsın belli ki evrenin heyula kütlesine
Yığdığın gönül gözünle:
Nasıl da patavatsız bunca hezimeti
Kanıksamak belli ki yürek yarası,
Devindiğinden çok öte o insan pazarı:
Kaybolmamak adına:
Hadi son bir hamle, demek,
Değil mi ki inkârı aslının:
Kanasam da en derinden.
5.0
94% (17)
4.0
6% (1)