11
Yorum
26
Beğeni
5,0
Puan
1209
Okunma

Meali, zincirlenmiş devingen ruhların
Çözeltisinde yığdığım göreceli üç beş söylen:
Tahayyül etmenin çok ötesinde
Hayli cüretli ve kalburüstü bir bağnazlıkla
Tefekkürü hatmeden kırık bir niyazın dalında,
Semirgen bir matemden üreyen;
Adsız bir miracın gönül koyduğu
Sonsuzluk kadar batılı yürekte saklı
Nasıl bir mecraysa…
Satılmışlığın tayfalarından mütevellit
Bir isyanda,
Donmuş bir karenin müsebbibi,
Hele ki sanal kâbuslar gölgelerken rahmini
Doğurgan bir gölgeden
Nasiplenen nasıl bir tevafuksa,
Haşmeti engin mabedin
Issızlığına kenetlenen bir düş perisi…
Boyutsuzluğun güncesini saklıyor
Görünmezin indinde bir rahmet:
Konuşlanan iç sesin telaffuzunda
Nice münafık isyan…
Düş balyaları üretiyorum hasbelkader,
Sonsuzluk sadece saklı bir teferruat,
Hem de olmazın oluru en sadık sağdıç
Şu gölgelerin boyunduruğuna
Kondurduğum rüzgâr.
Sensizlikle imtihanım yine göreceli bir kehanet,
Kanıksamaksa en alası,
Sükûtun zincirine eklediğim artık
Hangi sakınca ise,
Görmez gözlerimi bak sana bahşettim,
Yeter ki kaybetme sen
O ağlak gölgelere rehin verdiğin aslını,
Kırmaksa ortadan ikiye,
Ben çoktan bölündüm bin bir hazneye:
Hem de çoğaldığımdan ziyade
Eksilen düşlerimin de çetelesi saklı
En derin mahzende:
Bilinmedik, duyulmadık hangi mecraysa,
Yeter ki düşsün yolun gönül dergâhıma.
Ne öncesiyim bu ömrün ne de yarınların kaygısı:
Altı üstü bir umut zerresiyim,
Kayıp rotamın en mağdur kancasına takılı o imgeden
Damlayan gözyaşıma kefilim ve
Kaybetmediğim çocuk sevinçlerime
Kimse muhalif,
Esirgedikleri sevginin rahmeti
Çoktan ulaştı yüreğin neferi hangi gölgeyse,
Kayıp bir esaret kadar göreceli
O devinimde, pembeyi ektiğim
Gök kubbenin eşliğinde
En eşsiz muhabbet.
Rotam aşkın ibresinde takılı
Hem de en rahvan meziyetle,
Bir ikilemden sızan en mahrem tümceyi
Telaffuz etmezden önce:
Dünden öncesine rağbet etmeyen,
Meali kayıp bir gölgeden nasiplendiğim
En içli hutbede dilediğime vakıf,
Aykırı bir istemde kaybolmak nasılmış
Olsa da beyhude bir imge.
İç güveysinden hallice, demek nasıl ki muktedir
Bir damlada rast gelmiş
Sefil bir tınıda yağarken gözyaşı,
Hem de en afilisi şu sözsüz iletişim:
Gözlerden sızan ışık
Manalı bir keramet,
Sığıntı bir güncenin kayıp ilk sayfası;
Hem de doğduğum kim bilir
Hangi bilinmedik tarih,
Fazlasıyla yeknesak bir milat bu,
Sevgili düş perisi:
Hem bilmez misin, kim kaybetti de
Ben denk geleceğim tevekkülüne sığınmaktan
Ötesi var mı, dememle kayboldun
Bak sen de belirsizliğin serzenişinde.
5.0
100% (24)