0
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
1062
Okunma
koyusuna düş gece gelecek
nedensiz gülümsemen gün içi
atılan her bulutlu adım kıvamlıdır oysa
el gider duvarın ötesine
boşluğun basamakları titrer usul
seviyorum lar ölüyorum lar
şu köşe ışığı sarı güllere aşığım
hiç çürümeyen şarkıları
onların kapital fahişeliği reddeden
tül kağıttan ruhları var
esmer buraların ölenleri
drama köprüsüne hep hasanı vururlar gibi
güneyden yakan poyraz
turunç kokuları deli ormandan
fırtınalı yürüyenlerin ayakları
gök kızılları içmeden gitmek olmaz
alevli ocaklar bilinir
olabildiğine içselleşir hasret
parçalı gösterimlere kalan yıldızlar
kaynaklar satılır plastik hücrelere
olmaz işte inanmazsan kazanamazsın
sunar serinliksiz teşhirini
yapay kahkahanın detonesi sofrana
doyamadan yutkunamadan
adamı arar duvarlardan kopan nakarat
nerede hangi taş yüzlü ara
0020