1
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
722
Okunma

Şiirlerin Şairi Sn. Elif Keskin KARABULUT hocamın aynı isimli şiirine naziremdir. O olmasaydı bu şiir asla olmayacaktı.
Yolgeçen hanı gibi harami şakilerce
Girilen gönüllerin ağzı var dili yoktu
Hüznüne reçetesi, acemi sakilerce
Verilen gönüllerin ağzı var dili yoktu
Düşlerin potasında hayalleri düzlerken
Ha/mim’in eserini Elif gibi özlerken
Vuslatın umuduyla, yar yolunu gözlerken
Yorulan gönüllerin ağzı var dili yoktu
Düşlerin katilince, aklına estiğinde
Sevdanın hatırına, umudu kestiğinde
Gezdirilen emanet, bedene küstüğünde
Sorulan gönüllerin ağzı var dili yoktu
Detayına girmeden, can verirken düşlere
Elli beş sene boyu, akla ziyan işlere
Hasretlik girdabında, sekizlerden beşlere
Yoğrulan gönüllerin ağzı var dili yoktu
Miadı doldurunca, gam yükü kotasında
Kirpiklere süs konsa, pervane rotasında
Anka’yı kıskandıran, Küllerin ortasında
Savrulan gönüllerin ağzı var dili yoktu
Tutuşurken can evi, kordan öte dumansız
Yar elinden hoyratça, destursuz ve apansız
Elifi elifine, acımadan amansız
Kırılan gönüllerin ağzı var dili yoktu
Kirpikler boyun bükse, gözler olur mustarip
İkindi sularında, garipten daha garip
Delibal menzilini yıllar edince tahrip
Burulan gönüllerin ağzı var dili yoktu
Yolgeçen hanı gibi harami, şakilerce
Girilen gönüllerin ağzı var dili yoktu
Celil ÇINKIR - DELİBAL