Gönül mabetlerim de, aşk mahyâsı yanarken
Demlenmedi şu sevdam, hasret gecelerinde
Vuslat rıhtımlarında, özlemlerim donarken
Buram buram sen koktun, sözün hecelerinde

Kaç gün,kaç ay,yıllarca, yâr peşinde giderken
Mutluluklar terk edip, yalnız hasret tadarken
Yaşanmamış bir ömrü, sevdiğine adarken
Kahreden sevda gördüm, ben ki nicelerinde

Sevgi pınarlarından, içerken her gün meyi
Aşıksan bir canana, göremezsin her şeyi
Sarsan da usanmadan, benim bir tanem deyi
Her gün saadet olmaz, aşkın yücelerinde

Aşk gölünden taşan su, kıyılarda coşarken
El eleyken âşıklar, çevresin de koşarken
Huzur dolarken kalbe, mutluluğu yaşarken
Kök atmalı sevdalar, gönlün becelerinde

Seviyorsan yürekten, her kurala uyulmaz
Canana yoksa sözün, o aşk bile sayılmaz
Kıvranırsın günler ce, sesin bile duyulmaz
Her zaman güzellik yok, sevda tecelerinde

Bazen de avazların, karanlığı yırtarken
Her anını düşünüp, sorgulayıp, tartarken
Hüzün, elem ve özlem, katmerlenip artarken
Koyacağın yer kalmaz, gönlün secelerinde

Lüzumsuz’um biliyor, hem de sırça köşkleri
O mermer saraylarda, sazlar ile meşkleri
Romanlardan git oku, yaşanmamış aşkları
Umutsuz ve mutsuz aşk, sultan, Ece’lerinde

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ

ETEK YAZILARI

BECE: Ocak, Toprak evlerde ışıklık, arı oğulu
TECE: Çeşit, tür
SECE: Dolap yeri
SULTAN: Sünni Müslüman hükümdarların kullandığı ünvan
ECE: Pirenses
MEŞK: Usta müzisyenlerin yeni yetişenlere müzik öğretmesi