0
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
1454
Okunma

kırmızı akıyor gök dereler toprak denize
sanal gerçeklikte kanlı savaş
beyaz yelkenlerin var misinası bulut
yıldız bahçeye ateş taşıdığın
sen hey saçlarına gece giyinen uzak kadın
kır ellerinin belini az
omuzlarına mor kanatlı ağaçlar türesin
köklerine söz geçiremeyen su o çağıl gelen göbek çukurundan
araladıkça devamını eklersin bozgunu ocak
canlı yayım saklanılan her sabah
kaç ölümüz oldu tan yerine saymadın hiç
serilme sisli gölün duru tenine nefessiz
titreyerek uyanacak uzuvlar
ağır işçiliğe kramp var delice dans et
çöl halkı olup yağmur savuracak perdesiz yüzüme
yoksa her hayali yüz
duvarları demirden örülmüş slogan
sanacaklar yine aradığın damlayı
sen diline yaladığın korlu düşü çok seversin
öldürecek kadar ben bildiğimi
0143