ihanet furyası kokluyor iliğine dek her gönül
doğarken gün çocukça bir coşkuyla
o andır zahirinin kaygısı günden gelecek diye umut
çarpık çalıyor renkleri oldum olasıya
kara bir kalem var kara elin avuçlarında
kötü bir yüreğin sinsi tavrı savuruyor gönüllere telaşı
olup da olacağı ne ise hep mazlumlar eziliyor
kanlı bir korku tırmandırıyor düz duvarı

kahpe bir gönlün acelesi vardır her daima
yükünü tutarken daha daha diyen gözler
ağız salyalarıyla fal taşı gibi açılır
içlerinde çıkarın doyumsuzluğu yüzerken
pervasız bir kasap gibi çalıp da dururlar bıçağı
vurdum duymaz bir istemle tanır mı sanırsın amanı ve niyazı
oynak bir zeminde tutabilir mi o minnacık eller
göğe sığınmaktan başka neyi var ki bu halkın
hele ki kan kusan bir makine ise o sapık haçlı
bir başka faklı yaşanıyor hüsran
geber demeyi mırıldanmak düşse de payımıza
görülür ki biçarelik çok ayıp da bir yaşam

devir bunu gösterdi ya akıl başa gelir inşallah
bir suçlu varsa ters kalışımızdır köklerimize
batan bir güneş gibi sönüp de gittik boşu boşuna
bir hikmeti de olsa bari aptal-lığımızın derdimize
yeknesak bir düzlemde kaldık sessizliğimizden
yıkılışımız değerlerimize hep ihanet ettiğimizden

geçmişte yaşanan çılgınlık kadar suç yükü
bir boşluktan arta kalan nice saçmalıklarla
sağalmaz bir çıban sarılmışsa bedenimize
ve başımızı vurduğumuz hangi batı ise
nifakları sokup duruyor içimize

bir sapıklıkta görünen ne varsa girdi yaşantımıza
çarpık bir düzen içinde döndük sırtımızı aslımıza
sır küpü imiş gibi sarıldık deli saçması olgulara
defalarca yap boz tahtası edildik de durduk
kobay olarak güdülürken
ki doğrunun tam tersiyse bu demokratik denen batı
toprağı doldurmuşlarsa çocuk cesetleriyle hani nerede isyan
hele ki bıçağın kemiği yok saydığı akan bunca kandan
saklı tutulan onca rezillikler ortaya bir bir ifşa edilirken

hücreleri iblis kanlı kokuşken beyin ve bedenleriyle
satılık dönekliğin iliklere işlediği bir ortamda
her şey görüldüğü gibi
damgalı bir ruh taşıyor haramiler sömürgeci ruhlarıyla
varsa da yoksa da Hakkın elinde
sarılı ver huşu içinde ipine hükmünce
güvendiğin o dağlar aslında birer fosseptik gibi
onlar bilir bilmesine de rezilliklerini
bir Müslüman onlarca ezelden beri hep yok sayılır adamdan
güç yetmese de caniliklerine sen kendi özüne güven
içte küçük görün sekte dıştan dev olduğumuzu bil
en kötü halimiz bile bin birlerine yeter aslında
korkmayıp Hakkın ipine sımsıkı sarıldığın anda gör cüsseni sen…


(02.05.2016) AZAP…