Eyvallah

Biz yaşarken yorulduk yıllar
Dert üstüne dert ekledik
Bahtımız baht olupda,
Görmedik bir gün yüzü
Çocukluğumuzun
Gül bahçesini hazana döndürdük
Dert otağında sevgiyi, aşkı sevdayı
Yakıp kavurduk birer birer
Yürekte bırakmadık hiç bir nağme..!

Felek envai çeşit sillesini
Sinsice gösterip aba altından
Yüreğe gönüle ruha vurdu da vurdu
Çocuktuk bana mısın demedik
Gülücükler saçıp gülüp geçtik...!!

Gençliğe daha adım atar atmaz
Yakamızı bırakmadı bin bir türlü
Riyakar sevgisiz menfaatçi düzen
Çöllerde susuz kalıp suyu arayan
Gönlümüze, yüreğimize, ruhumuza
Güneşi andıran muhteşem serabında
Her fırsatta akıttı zehrini
Gençlik rüzgarları başımızda
Kavak yeli olup eserken hoyratça
Sinsice işlenen, işlediğimiz günahları
Farketmadik, aldırmadık...!!!

Yaş kemale erdi
Çocukluğumuzun gençliğimizin
Haybeye giden yıllarını düşünüp
Sorgularken ah vah içinde
Silkelenir gibi olduk derin uykudan
Derken
Evlilik, çoluk çocuk geçim derdi
Kapıyı çalıp eklenince omuzlara
Ordan oraya savrulup durduk...
Hayallerimizin peşinden koşmayı
Unuttuk, unutturulduk...!!!!

Şimdilerde,
Ömrün son demindeyiz
Ruhumuz,
Ecelin pençesinde kıvranır
Gönlümüz,
Geçmişin devasa yıllarında dolaşır
Yüreğimiz,
Yaşanmayan yaşatılmayan duyguları
Yürekde yaşatmak için çırpınır durur
Gözümüz,
"Sin ne zaman kapımızı çalacak" diye
Yol gözler...!!!!!

Gönüllerde bu hayatta
Ne çocuk, ne genç, ne yaşlı olabildik
Öyleyse,
Akıp giden yıllarda, yıllarımızda,
Aşka, sevdaya, sevgiye, saygıya,
Çocukluğa, gençliğe, yaşlılığa,
.............................. Eyvallah !!!!!!!!!

28.04.2016 Ankara P.ÇETİN