8
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
1749
Okunma

Unutulmuşluğa dair bir beste yayılıyordu çok uzaklara
Susmuş dudaklarda mühür adeta taş duvarlarda
Gece ve opera
Çözülmeyi bekleyen düğümlere amade yıldızları
Belki de tek şahitti ayın şavkı
Med cezirler, anafor
Rüzgarlar ve nisan yağmurları
Çok ıslatırdı yapraklarını
Masalsı bir anlatımdı
Sayfalar dolusu usul bir kalemin izleri
Lakin küskündü kelebekler ezgisiz sözler duyduğundan beri
Begonviller solgun, güller süklüm püklüm
Aşiyanda bu kez hüzünkar öter kuşlar
Aynı gün ve sabahın meltemine dönükken yüzleri
Hiç dönmeyecek trenlere mendil sallayanların çaresizliği
Gözler nemli
Tek teselli
Tarih tekerrürden ibaretti
Ne sen o eski sendin oysa
Ne de ben eski ben
İnsanlar, sahte, kostümler gri
Zaman , mekan bahaneydi
Kimin vebali ani gidişler
Kuru bir ifade bakışlar, sisli gülüşler
Aylardan nisan
Dargın kırlangıçlarda isyan
Hala beyaz rengin
Hala beklersin
Ah papatya...
Suskularımızdan suçluyuz oysa..
HAZAN