Ahh büyülü şehir İstanbul
Sen yokmusun sen
Yaptın yapacağını yine
Zerk ettin o kara sevdanı
İşledin damarlarında akan kana
Gözü görmüyor senden
Sonra
Ne anayı
Ne de babayı
Sarhoşluk hali sarmış
Aşk bu diyor
Ayrılamam bundan böyle gayrı

Oy kurban olduğum
Kızım bir tanem
Şıp sevdidir o desemde
Duymuyor haykırışımı

Nice aşıklar per peruşan oldu
Kapında kul köle
Daha doymadın mı
Zalim İstanbul
Sevemedim seni yine

Okusun adam olsun diye
Gönderdim
Ana gibi sar koru dedim
Baştan çıkardın
Garip
Kalmış yavrumu
Emanete hıyanetlik yapılır mı

Gökte uçan
Martılar mı kozun
Bir vapurun güvertesinde
Tarihin kalıntıları arasında
Yavaşça etkiliyorsun
Herhalde
Kız kulesinin
Hikâyesi mi yoksa
Hâla kanıyorlar mı
Bu eski oyuna

Kadıköy iskelesinde
Sabahçı kahvesinde
Nice şairin dizesinde
Seni anlatması boşa değilmiş
Ahh İstanbul diye haykıran
Onca sevdalı kervanına niye kızımı kattın
Ellerini
Lüle lüle saçlarına doladın
Daha doymadın mı
Allah doyursun seni
Seni gidi
Zehirli sarmaşık seni

Ahh büyülü şehir İstanbul
Bu gün güzel yavrumun
Doğum günü
Ve senin kollarında
Uykuya dalıyor
İyi geceler öpücüğünü
Sen konduruyorsun yanağına
Saçlarını sen okşuyorsun
Kıskanıyorum vallahide billahide
Canımı fena sıkıyorsun
Ahh İstanbul niye aramıza
Kara kedi gibi giriyorsun
Niye
Niye
Niye

H. Çiğdem Deniz.