Zar-ım var, ötme bülbül ağaç dalında
Yuvan mı yıkıldı ben gibi, düz ovada
Candı nefes, aştı gıda, ömrüm billaha
Mustafa emir, Ahmet Bilal’im siz bana

Gelince tomurcuğun açma zamanı
Daldadır sanki mis amber yaprağı
Dokunmayın narinler yürek de bağı
Mustafa emir, Ahmet Bilal, can yağı

Gösterdim büyük çaba tutmadı fidan
Kalmadı aşı olmadık, dalım sağlam
Yarımdan vazgeçtim, bu imiş ferman
Mustafa emir, Ahmet Bilal, buna inan

Yetişmez kavak dalında yaban mersini
Bilmedi kendisine verilen bunca emeği
Baba bildikti, yapsın dişi kuş ama hani ?
Mustafa emir, Ahmet Bilal işte bu sebebi

Kart laşin ca ağaç, tutar kalın bir kabuk
Allah korusun yavrum yetiştiniz çabuk
Değil di kavlimiz böyle hoyrat ca ayrılık
Mustafa emir,Ahmet Bilal, anlayın artık

Bu fidan dört beş yıllık bekleme fayda
Olmayın sizde vicdansız ana ile baba
Yavrum öyle kurdum ki sizinle rabıta
Mustafa emir,Ahmet Bilal, her anımda

Kör olası sevgi bağlıyor kolum kanadımı
Olmayın mekansızlar ’a günü kurtarma
Bir ışık görsem geleceğe ait onlarda
Mustafa emir,Ahmet Bilal,derdim he valla

Suçlayacaklar nasıl ana babasınız diye
Köle olduk hatırınıza bu yaşta hayırsızlara
Allah’ım sen bildir, fütursuz evlat ile geline
Mustafa emir,Ahmet Bilal,benzemesin diye


mustafa Yılmaz(sertesenyel)
12/04/2016/Ankara