Erir misin, çürür müsün
Özünden sürgün verir
Dal dal
Yüreğimden yürür müsün
Ne zaman patlar tomurcuk
Bilmiyorum!..



Sen bir şiirin tohumusun
Gömdüm içime seni
Pandora’nın tam aksi
Güzellikler kutusu
Kabuğunda ikiz badem içi
Gözlerin güzellik uykusu...



En derin düşlerime dalmış
Sarmaşıklar içinde kalmışsın
Güz yağmurlarını atlatmış,
Sele kapılıp bozbulanık
Kayalardan takla atmışsın,
Yosun tutmuş derelerde
Güzelliğini unutmuşsun
Taaaa bilmem nerelerde?!



Tenimde bir karıncalanma
Güneşin izini sürüyorsun
Dağlar yürüyor
Dünya başka
Başım aşka dönüyor
Bulut sevda ile uçuyor
Zaman çok çabuk geçiyor...



Aynı buluta bakmış mıydık
İkimiz aynı anda
Tümlemiş miydik bir düşü
Sözün sözüm olmuş muydu
Yel estikçe hallaç pamuğu
Darmadağın
Düşü yele bırakmış mıydık?!



Hani çiçeğe duran ahlat,
Gel bana sessizce
Bir kaya başında
Dizimin üstüne uzan
Yosun tutmuş taş gibi
Bana düşlerini anlat
Nedir bu güzellik
Elma dalında gül çiçek
Dal ucundaki sürgün?!



Anlat suyun sesini
Oku üfle sihirini aşkın;
Gül kokulu nefesini!



Şaban AKTAŞ
22.03.2016