2
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1099
Okunma

Avuçlarımda sığıntı acı bir k’okun.
Parmaklarım revan olmuş bezm-i elest’en vedia sözcüklere.
Coğrafyanda hüzünbâz su topluluklarını ayıklar, zaman.
Eksiliğim
Gittiğinde bir çocuk oldu , İstanbul.
Ceplerimde tüm bilyeleri de aldın, gittin ada’m.
Sarhoşluğum.
Bağ/daşlığımsın ada’m.
Rüzgarında savrulan utangaç bakışlarım
Elmacık kemiklerinde yüzlerce serçe maviliğinden nasiplenir
Ve
Ben sana doyamam k’adın.
Omuzların ki Yusuf’u taşır.
Özlem yaralarını dudağıma dikişleyen tengri .....
Ne vakit s/ben desem ;
çıkmak bir sokak.
Elif oldun, buğday bereketinde
hicrana dem tutmuş gecenin
Gümüş pullarına yaslanıp kum saatine akıyorum.
Bir karış uzaklığım.
Susklunluğum.
Müsvedde duran Emirgan laleleri
Yeksenak bir kor ile ilmekle beni, sana
Zenci kölelerin çengelli iğne ile tutturulmuş iken Rumeli Hisarına.
Esirliğimsin.
Yokluğunun yoksulluğunu buduyorum.
Cemal’indeki çizgiler Yakub sabrı ile büyürken
Ortaköy ;mutluluğa karışır.
gordion
11/03/2016
5.0
100% (6)