1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1070
Okunma
Dingin bir suya benzer sevmenin taze anları
o an ki el ayak çekilir dünyanın
evet ruhundan eskimiş dünyanın
susmuşken ve ağlamak zor iken büyüyünce
nerede durabilirdi ki insan
sokak ortası şarkıları gibi
bir el uzanıp çekiştirircesine
zorla ki bu zorlamalar sevdanın harcıdır
yalnız yürüyemezken çizgilerde
gece olunca ışıkları yakalayanlar
ruhundan eskimiş dünyanın
bütün seslerini ve gölgelerini bir kenara bırakıp
tutmadılar mı ellerinden sevdayı
can yakan her dokunuş
her söz hançerken
sevmenin taze anları
doğmamış ve doyurulmamışçasına
aç ve titrek elleriyle
ve hep aynı istekle dokunulmazlığı
sevmenin en dingin anları
kısık bir ses yaratır içinden
duymanın en zor sanrısı
ve görmenin
bir daha görmenin sancısı
tarif edilemez bir yalnızlığın
içsel, buruk ve saklanır en kuytu köşeleri gibi
yollar, geceler, sesler
yol gider de yalnızlık bitmez sanki
o hep ki durmuştur ellerimde
ey sevdanın en dingin anları
al beni götür o ıslak kaldırımların şehrine
5.0
100% (2)