Bu bir zaman
öylesine saklandığım anlardan biri
sümbül kokusunun derelere karıştığı noktasında şehrin
kapalı yolların açıldığı
ve üstelik bir adamın bir kızı öperken saklandığı köşebaşı
hepsini silkeliyorum eteklerimden

yavaş yavaş yakıyorum sokak lambalarını
zamanla birlikte tek tek
her lambanın bir sırası olmalı
her anınsa bir tanığı
kızı öpen adamın titrek dudağıyla
sıcacık bir yaz akşamını
anımsar gibi

hayat bizi savurdu
farklı yönler mi?
aynı yöne gitsek de kör olurcasına
kapalı olan gözlerimizden
köşe başı aşıklarını çaldı
ve şehirler üst üste yattı
hayat başka ellerde
başka şehirlerin öpüşmelerine karıştı

silik, suskun birer cam ardı buldum
ellerimle çizdim kaderimi
cam ben oldu, ben se soskak lambası
her geçişe bir lamba adayarak
bir bir
yavaş yavaş yakıyorum dedim ya
sana, sustuğum
sana kanayarak