Sitemizde Su Yayınevi isimli yayınevine ait Toplam 159 kitap bulunuyor.
Su Yayınevi Türkiye’deki bilimsel ve kültürel çalışmalar yapan yazarları içine alan kollektif bir yayıncılık projesinin bir ürünü olarak 1999 yılında yayın hayatına başladı. Siyasal zeminin kayganlığının sonucu olarak yazar kollektifi 2002 yılını görebildi.
2002 yılıyla yayınevimiz akademik, bilimsel ve siyasal zeminde yayıncılık anlayışını benimseyerek yayın hayatını sürdürmektedir.
Dünyamızdaki gelişmeleri içine alan kendi özgülümüzdeki sorunları da sorgulayan yayıncılık ilkesinden hareketle küreselleşmenin iletişim ağını nasıl kullandığını, küreselleşmenin ulus-devletlere ve dillere müdahalesini, ulus-devletlerin azınlıkların haklarına müdahalesine, halkların insan haklarının ihlallerine ve bu toprakların kendi içindeki sorunlarına, Osmanlıdan Kemalizme, İslamiyetten Aleviliğe bu toprağın insanlarının daha iyi bir yaşam için sorunları en aza indirgemek doğrultusunda soru soran, sorulara yanıt arayan bir yayıncılık ilkesiyle YOL’umuza devam etmekteyiz…
1976 MC Hükümeti Türkiye’sinde, Samsun’dan başlayarak, Ankara ve İstanbul’u da içine alan, öğrencilerin okuma, barınma, örgütlenme ve hayatta kalma mücadelesinin romanı. Ankara’da SBF öğrencisi Hakan Yurdakuler’in katledilmesi protesto yürüyüşüne katılan kahramanlarımız bir sonraki yıl sonra okula gitmek için toplandıkları Albayrak Kahvehanesinin bombalanmasıyla, kendilerini siyasal mücadelenin iç..»»
Ebu Müslim Horasani, İslam tarihinin tanığı ve sanığıdır.Emeviler ve Abbasiler döneminin halk kahramanıdır. Sadece tarihin figüranı değil başaktörüdür.Gerçek bir tarih yaratıcısıdır o! Horasan Spartaküsü derler adına. Köle iken ihtilal önderliğine yükselen bir efsane-insan’dır.Bu yüzdendir ki; bölge halklarından Kürtler, Türkler, Acemler ve Araplar kendisine sahip çıkmış, onu öz evlatlarıymış gibi..»»
Günlerden bir gün nasıl düşünülebileceğimizi öğrendik ve düşündük; inanılanlar, tüm gerçek sayılanlar tuhaftı ve küflüydü. Tüm ezberler de öyle. Ezberlerimizi bozduk, oruçlarımızı bozduk, baktık geometrik sayılarla doluydu ruhun alfabesi ve okuduk, mücadeleyi yuttuk.
Bu kavga bizim. Ustamız kendi yazdığımız manifestolarımız. Tehlikeli ağır uykulardan umut yüklü uyanışlara seyirtenler ise o malu..»»
Eğer tüm dünyada tamamen masum ve çok mazlum bir halk arıyorsanız, o halk Süryanilerdir.
Tamamen masum; çünkü tarih boyunca hiç devlet kurmamış, yaşadığı ülkenin resmî sahibi olmamış, iktidarda bulunmamış bu halk asla hiç kimsenin tavuğuna kışt demedi.
Ama masumluğun ve sessizliğin bedeli olarak hep baskı gördü. 1915-16’da Ermenilerle birlikte yağmalandı ve kılıçtan geçirildi. Zaten Süryanil..»»
Anadolu, dini inanç bakımından yüzlerce yıllık; çok tanrılı dinlerden, tek tanrılı dinlere onlarca dine ev sahipliği yapmış, üzerinde yaşayan halkların, kültürel tarlası olmuştur. Bu tarlaya ekilenlerden kültürlerden günümüze kadar gelen hurafeleri, “Doğum-Yaşam-Ölüm Üzerine Hurafeler” adlı bu çalışmada topladık.
Yeni gelinin, ayağının altı hafifçe yakılırsa aileye huzursuzluk getirmeyeceğine i..»»
Nasıl? Peki şu Vietnamlılar Nasıl dövüştüler böyle uzun uzun Amerikalılara karşı? Doğdukları toprağı seven Vietnamlılar, Çocuğunu nasıl severse bir ana. Ama istilacı Amerikalı Güçlüdür, kuvvetlidir! Olsun, kaplan da öyle. Dişleri korkunç, Tırnakları yırtıcıdır. Ama bir avuç arı, Haklamaya yeter kaplanı.»»
Gece buluşması tensel ölümümüzün metaforu mu yoksa? Nasıl bir korkaklık ki benimki sırf seni görme arzusu bile, zihnimde de olsa, öldürmeyi sindirebiliyor. Zihnimde oynadığım bir oyun bile olsa, bu beni katile, sana söylenmiş bir cümle olduğunda ise seni mağdura dönüştürüyor. Biliyorum ilişkimiz kitap sayfaları arasında kuruyan bir çiçek artık. Kitaplıkta hangi kitabın sayfaları arasında olduğu un..»»
...Her gece yatağa girdiğimde hepinize tek tek uzanıyorum. Çocukluğunuzu hatırlıyor, o günleri gözümün önüne getiriyorum. Gülücükleriniz, yerini endişeli bakışlara bıraktığında iç çatışmalarımla boğuşmaya başlıyorum. Nerede doğru, nerede yanlış yaptığımı bulmaya çalışıyorum. Ben çok cahil bir annenin çocuğuyum. Muhakkak sevgisi tartışılmaz ama bana verdiği hasar hayatımın gidişatı üzerinde oynadığ..»»
Kafkasya’da yaşayan halkların romanı kaldığı yerden devam ediyor. Sahara’dan dönen Türklerin dramı. Kırımın arkasından şehirde son durum! Malakanlar ve Douhoborların silah yakma eylemi. Aziz Petrus ve Pavlus şenlikleri. Dramların arasında yeşeren aşklar. Maro ve Kiyor. Kafkas Çingeneleri Poşalar. Kafklasya’da bir yalnız adam İsviçreli gravyer ustası Davit Moser ve Marie Moser’in hikâyesi. Dağlarda..»»
Bu yazıyı kaleme alırken iki amacım vardı; birincisi kendi özeleştirimi yapmak, ikincisi de, ne kadar acılarla dolu olursa olsun, gururla yaşadığım ve her zaman yaşamak isteyeceğim geçmişimi bir kez daha hatırlamaktı.
Ayrıca, yaşadığımız güzel şeylerin yanı sıra yaptığım ya da yaptığımız hataları gizlemeden yazmaya özen gösterdim. İyi yanları öne çıkartıp, hatalarımızı gizleyen bir tavırda olma..»»
Edebiyatdefteri.com, 2024. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Edebiyat -
Şiirler -
Kitap
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.